Kürtlerin Temsil Sorunu

Demokrasinin menzili maksud olmadığını, bir yol hikayesi olduğunu her fırsatta vurguluyoruz. Otoritenin veya iktidarın olduğu yerde birileri haksızlığa uğrayacaktır. Dolayısıyla her koşulda savunulmaya veya sahiplenilmeye muhtaç bir mağdurlar zümresi olacaktır. Hülasa demokrasiye ve demokrasiyi savunan insanlara ihtiyaç da hiçbir zaman bitmeyecektir. İşin bir tarafında siyaset erbapları olsa da onlar bir zaman diliminde rövanşizm hastalığına tutulurlar ve gücü ele geçirmeleri ile birlikte demokrasi mücadelesi onlar için nostalji olur. Geriye olaylara nesnellik penceresinden bakan tarafsız aydın topluluğu kalır.

AKP iktidarı aktüel olması itibariyle de bu manada iyi bir örnektir. Vesayet rejiminin ezdiği muhafazakar kitleleri arkasına alarak ve sağı konsolide ederek özellikle iktidarlarının ilk senelerinde bir başarı hikayesi yazdılar. Liderleri Tayyip Erdoğan eski diskurlarında demokrasiyi vakti gelince inecekleri bir tramvay olarak tanımlasa da daha sonra milli görüş gömleğini çıkardıklarını ifade etmişti.

Demokrasi adına önemli adımlar da attılar. Ancak belli bir süre sonra yaptıkları atılımları kendi bünyeleri de kaldıramadı, devlet baskısına maruz kaldılar ve hem asıllarına rücu ettiler, hem de devletin korunaklı şemsiyesi altına sığınarak yeni bir vesayet rejimi kurdular.

Kendi mağduriyet hikayelerini yazdıkları dönemde, demokrasi vaatleri ile hayatlarını demokrasi mücadelesine adamış farklı kimlikleri de yanlarına aldılar. İlk dönemlerdeki kabineleri bile bu çeşitliliğin göstergesi niteliğinde idi. Aydın kesimleri etkilemelerine........

© Gazete Pencere