İki resim arasındaki farklar…
Meclis açılış törenleri, artık siyaseti okumanın aktüel araçları hâline geldi. Bu törenler; dönem siyasetindeki yakınlaşmalar, küslükler ve ittifaklar için bir dışavurum vesilesi oluyor. Geçen yıl ile bu yılın ortak noktası “çözüm süreci”, farkı ise CHP’nin tutumuydu.
İyi yerden başlayacak olursak çözüm süreci üstünde biraz durmak gerekiyor. Somut neticeleri ortaya çıkmasa da, belirsizlikler yerini korusa da süreç önemli bir deformasyona uğramaksızın devam ediyor. Her şey 1 yıl önce Devlet Bahçeli’nin meclis açılış töreninde DEM Partililerin elini sıkması ile başlamıştı. Aynı “mesafeli yakınlık”ın(!) bugün de korunduğunu görüyoruz. Komplo teorisi peşinde koşan birileri süreçten bir ittifak çatlağı beklentisi içerisinde olsalar da, meseleyi doğru okuyan herkes için “bunun bir devlet projesi olduğu” ortada idi. Birinci çözüm sürecinin önemli engeli Bahçeli olduğu için, bu defa ana aktör olarak Bahçeli’nin seçilmesi de boşuna değildi.
Sürecin mutlak mutabakat ve Tayyip Erdoğan’ın rızası olmadan yürütülmesi elbette mümkün olamazdı. Ancak Erdoğan, ustalık dönemi tarz-ı siyasetinin bir tezahürü olarak ihtiyatlı yaklaşmayı, kamuoyu tepkilerini gördükten sonra konuşmayı, kısaca arkadan gelmeyi tercih etti. Öcalan’ın çağrısı, örgütün kendini feshetmesi, silah bırakma kararı, komisyon kurulması gibi önemli adımların atılması ve bölgesel dinamiklerin bir nebze olsun oturması ile de ihtiyatlı iyimserlik cesur temsile dönüştü. DEM Partililerle aynı karede samimi pozlar verilmesi üstünde........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d