Tıp bilim midir?

Bu soru neredeyse üç yüz yılı aşkın bir süredir gündemde. Aslında konunun ele alındığı tartışmalarda genellikle ‘evet, bilimdir’ sonucuna varılsa da tartışmanın bunca zamandır sürmesi, doğrusu bana hep ilginç gelmiştir. Gerçekten de sadece hastalıkları değil, insanı bir bütün olarak ele alıp, onu inceleyen ve sorunlarına çözüm arayan bir disiplin olarak tıp elbette bir bilimdir. Ancak soruyu gündemde tutan, günlük tıp pratiğinin, daha doğru bir ifadeyle hasta bakımına yönelik girişimlerin, yani klinik tıbbın bilim sayılıp sayılmayacağı olsa gerek. Aslında benzer bir biçimde ‘mühendislik bilim mi?’ sorusuna da yanıt aranabilir.

Burada tartışılması gereken tıbbın (veya mühendisliğin, hatta tüm uygulamalı bilimlerin) bilimsel yöntemler kullanıp kullanmama sorunu değil, kendisinin bizzat bilim üretip üretmediği olmalı. Uygulama alanının bilimsel olup olmamasıyla, her uygulayanın bilim yapıp yapmadığı ayrı şeyler. Sanırım klinik pratiğe, sadece tıp bilimine veri sağlayan bir uygulama olarak bakmakta yarar var. İşte bu noktada akademik ünvan taşıyan hekimlerin yaptıkları ancak ve ancak veri biriktirebildiği oranda bilimdir; yoksa tedavinin manevi ve maddi doyumu bilim kavramı dışındadır. Zaten neyin........

© Gazete Manifesto