Memleket öyle bir memleket ki; bir hafta önce tartışılan konuları bir hafta sonra tam tersi bir noktadan tartışmaya ve yorumlamaya başlıyorsunuz.

Geçtiğimiz haftanın temel gündemi, AKP heyetinin anayasa değişikliği çerçevesinde HDP’yi ziyaret etmesiydi. Bu ziyaret üzerinden birçok değerlendirme ve tartışma yürütüldü.

Sadece bu ziyaret değil HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanlarından Selahattin Demirtaş’a yasal bir hakkın kullandırılması da AKP-HDP yakınlaşmasına hatta yeni bir ‘çözüm süreci’ tartışmalarına kadar değerlendirmelere tabi tutuldu.

Ne yazık ki, mevcut anayasal ve imza atılan uluslararası sözleşmelerdeki hiçbir hak AKP-MHP iktidarı tarafından kullandırılmadığı için bu hakkın kullanılması durumunda dahi çok ciddi bir gelişme varmış gibi algı veya algılar oluşturulabiliyor.

***

Durum bu şekilde iken AKP’nin HDP’yi ziyaret etmesine en büyük tepkinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den geleceği beklenirken, Bahçeli’den herkesi ters köşe yapan bir açıklama gelmişti.

Altılı Masa’nın tamamını HDP ile görüştükleri veya ilişkileri olduğu için her zaman “hainlikle” suçlayan Bahçeli, AKP’nin görüşmesini de doğru ve olması gereken bir görüşme olarak yorumlamıştı.

Bahçeli’nin tepkisi bu olurken, AKP heyetinin HDP’yi ziyaret etmesine en büyük tepkiyi ise İYİ Parti göstermişti.

Taksim’de 6 kişinin yaşamını yitirdiği 81 kişinin yaralandığı çelişkiler yumağı bombalı saldırı bir noktada bu tartışmaları kısmi olarak kesintiye uğratırken, dün itibariyle yeni bir gündem ile karşı karşıyayız artık. Önümüze koyulan bu gündemin zamanlamasını da manidar!

Bu gündem AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, hem ABD Başkanı Biden ile hem de G20 Zirvesi sonrası İYİ Parti’ye yapmış olduğu çağrı.

Erdoğan, G20 Zirvesi dönüşünde iktidara yakınlığıyla bilinen gazetecilerin sorduğu sorulara verdiği yanıtta, Millet İttifakı’nın ikinci büyük partisi İYİ Parti’ye, “Burada özellikle muhalefetin içinde, CHP’yi bir kenara koyalım, Altılı Masa’nın hepsini söylememe gerek yok, ama İP’in bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Bu tabii düşündürücüdür. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir” çağrısında bulundu.

Erdoğan, İYİ Parti’ye çağrıda bulunurken de “yeni bir çözüm süreci başlatacaklar” yorumlarının yapıldığı HDP’yi de her zaman kullandığı ifadelerle hedef aldı ve yok saydı.

Erdoğan’ın yaptığı çağrıya İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener tarafından ilk açıklaması itibariyle olumsuz yanıt verildi gibi görülüyor.

İşler önümüzdeki dönemde nereye varır, tarihi denen 2023 seçimleri yaklaşırken daha hangi manevraları, hangi dönüşleri ve ilkesizlikleri göreceğimizi önümüzdeki 6, 6 buçuk aylık süreç hepimize gösterecektir.

Ancak Erdoğan’ın, İYİ Parti’ye yaptığı çağrının ne anlama geldiğini, arzu edilenin ne olduğunu mesele hala sıcakken bazı ihtimaller kapsamında kısaca değerlendirmeye çalışayım.

***

:

Erdoğan ve Cumhur İttifakı, Millet İttifakı denen Altılı Masa’nın yumuşak noktalarını iyi biliyor. HDP üzerinden Altılı Masa’yı hedef alırken nasıl ki bu masanın ayaklarını sallayabiliyorsa, HDP-AKP’nin gayet doğal olan görüşmesi üzerinden veya yasal bir hakkın kullandırılması (Demirtaş’ın babasını ziyaret etmesine izin verilmesi mevzusu) üzerinden yine Altılı Masa’yı sallayabiliyor. İYİ Parti’ye yapılan bu çağrı da, Altılı Masa’nın içerisine oynamak olarak görülebilir.

Bu gayet anlaşılır bir durum. Bu hamlelerle Erdoğan veya Cumhur İttifakı, hem rakiplerinin zaten karışık olan kafalarını daha da karıştırıyor hem de HDP’ye veya Kürt siyasetine oynayarak kendisinden kopan Kürt oylarını toparlamaya çalışıyor. İYİ Parti’ye çağrı yapılırken de Altılı Masa’nın ayakları sarsılırken yine milletçi oylar noktasında bir algı oluşturulmuş oluyor.

Birinci ihtimali halkın diliyle hem nalına hem mıhına şeklinde tarif edebiliriz.

:

Daha ciddi bir şekilde ele alalım.

Erdoğan, bu çağrıyı nerede ve ne zaman yaptı meselesi son derece önemli!

Erdoğan, Taksim’de 6 kişinin yaşamını yitirdiği, 81 kişinin yaralandığı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ABD’ye posta koyduğu ve tüm dünyanın Türkiye’yi konuştuğu bir atmosfer içerisinde yapıyor bu çağrıyı. Kime yapıyor? MHP’den kopan, çizgisini koruyan ve anketlere göre oy oranı MHP’nin en az üç katına çıkmış bir partiye yapıyor.

Herkesin bildiği gibi, MHP koruduğu için Soylu’yu bir türlü görevden alamayan, Soylu’dan dolayı damadını dahi harcamak zorunda kalan Erdoğan, bu görüşmeler sonrası bu çağrıyı yapıyorsa ve memlekette rejim krizinin yaşandığından herkes bahsediliyorsa, yeni dönemi inşa etmesi için Erdoğan’ın kulağına her şeyin arkasında olduğu söylenen ABD Başkanı bir şeyler mi fısıldadı! “MHP ve Soylu yükünden kurtul, yeni dönemi İYİ Parti ile birlikte şekillendirelim.” İhtimal dahilinde mi bu? Bence evet ve bunun üzerinde özellikle MHP ve MHP’nin koruduğu Soylu’nun kafa yorması gerekiyor.

:

Siyasal İslamcılar da sağ partiler de (bunu burjuva partileri veya sistem partileri diye de okuyabilirsiniz) iktidarı ele geçirmek veya iktidarda kalmak için ilke diye bir şeyden bahsedemezsiniz. Bugün dediklerini yarın unuturlar, unuttuklarını bir başka gün işine gelirse yine hatırlar işine gelmez ise tekrar unuturlar.

Bu açıdan seçimlere doğru gidilirken daha ne çağrılar, ne açıklamalar, ne ithamlar, ne keskin dönüşler göreceğiz.

Aksini iddia edenlere geçmiş dönemlere gitmeyin diye öneriyorum.

Sadece 2010 ile 2015 yılları arasında Erdoğan ve Bahçeli’nin birbirlerine ne dediklerine, hangi ithamlarda bulunduklarına küçük bir Google taramasıyla bakınız derim.

1980 yılında Dersim’in Xozat ilçesi Pakire köyünde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimi Xozat’ta tamamladı. 2004 yılında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Üniversite yıllarında KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda çalışmaya başladı. Dicle Haber Ajansı’nda uzun süre muhabir, haber şefi ve editör olarak emek verdi. DEM TV’de editörlük, KHK ile kapatılan JIYAN TV’de haber koordinatörlüğü yaptı. 1HaberVar Platformu’nda editörlük ve yazarlık yaptı. 2019 yılından bu yana Gazete Karınca’da yazmayı sürdürüyor.

QOSHE - Erdoğan’ın İYİ Parti’ye çağrısı: Bir ihtimal daha var! - Birinci İhtimal
menu_open
Columnists . News Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Erdoğan’ın İYİ Parti’ye çağrısı: Bir ihtimal daha var!

10 6 9
18.11.2022

Memleket öyle bir memleket ki; bir hafta önce tartışılan konuları bir hafta sonra tam tersi bir noktadan tartışmaya ve yorumlamaya başlıyorsunuz.

Geçtiğimiz haftanın temel gündemi, AKP heyetinin anayasa değişikliği çerçevesinde HDP’yi ziyaret etmesiydi. Bu ziyaret üzerinden birçok değerlendirme ve tartışma yürütüldü.

Sadece bu ziyaret değil HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanlarından Selahattin Demirtaş’a yasal bir hakkın kullandırılması da AKP-HDP yakınlaşmasına hatta yeni bir ‘çözüm süreci’ tartışmalarına kadar değerlendirmelere tabi tutuldu.

Ne yazık ki, mevcut anayasal ve imza atılan uluslararası sözleşmelerdeki hiçbir hak AKP-MHP iktidarı tarafından kullandırılmadığı için bu hakkın kullanılması durumunda dahi çok ciddi bir gelişme varmış gibi algı veya algılar oluşturulabiliyor.

***

Durum bu şekilde iken AKP’nin HDP’yi ziyaret etmesine en büyük tepkinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den geleceği beklenirken, Bahçeli’den herkesi ters köşe yapan bir açıklama gelmişti.

Altılı Masa’nın tamamını HDP ile görüştükleri veya ilişkileri olduğu için her zaman “hainlikle” suçlayan Bahçeli, AKP’nin görüşmesini de doğru ve olması gereken bir görüşme olarak yorumlamıştı.

Bahçeli’nin tepkisi bu olurken, AKP heyetinin HDP’yi ziyaret etmesine en büyük tepkiyi ise İYİ Parti göstermişti.

Taksim’de 6 kişinin yaşamını yitirdiği 81 kişinin yaralandığı çelişkiler yumağı bombalı saldırı bir noktada bu tartışmaları kısmi olarak kesintiye uğratırken, dün itibariyle yeni bir gündem ile karşı karşıyayız artık. Önümüze koyulan bu gündemin zamanlamasını da manidar!

Bu gündem AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, hem ABD Başkanı Biden ile hem de G20 Zirvesi sonrası İYİ Parti’ye yapmış olduğu çağrı.

Erdoğan, G20 Zirvesi dönüşünde iktidara yakınlığıyla bilinen gazetecilerin sorduğu sorulara verdiği yanıtta, Millet İttifakı’nın ikinci büyük partisi İYİ Parti’ye, “Burada özellikle muhalefetin içinde, CHP’yi bir kenara koyalım, Altılı Masa’nın hepsini söylememe gerek yok, ama İP’in bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya........

© Gazete Karınca


Get it on Google Play