YILLAR ÖNCE YILLAR SONRA

Yıllar önce Ali Şeriati'nin "Biz ve İkbal" kitabını okumuş ve Muhammed İkbal'i candan sevmiştim. Sonra merhum Yaşar Nuri Öztürk'ün bazı kitapları vesilesiyle ikbal'in dünyasına dalmıştım. Dilimize tercüme edilmiş bütün eserlerini okudum. Şüphesiz ikbal büyük bir şair ve filozof idi. Ama Ali Şeriati'nin anlattığı ikbal ile gerçek ikbal arasında çok fark vardı. Ben Ali Şeriati'nin anlattığı ikbal'i çok sevmiştim. Gerçek ikbal'i okuyunca birazcık hayal kırıklığı yaşamıştım. Ali Şeriati hayalindeki ikbal'i anlatmıştı. En meşhur eserlerinden biri olan "İslam'da Dini Düşüncenin Yeniden İnşası" kitabını iki defa okumuştum. Ama ne saklamalı pek hoşuma gitmemişti. Başkaları ikbal'e büyük şair ve filozof dediği için aynı şeyleri söylüyordum. Sanki kendi düşüncemi dürüstçe ifade etsem ayıp olacaktı. Sorun bendeydi belki de. Bu akşam yine aldım elime, sayfalar arasında gezindim, aynı hissiyat kapladı içimi. Bazı şeyleri zorlamanın manası yok. Yusuf Kaplan Bediüzzaman'ı, Akif'i ciddi okuyanlar için Muhammed İkbal gitmez, yavan kalır diyordu. Doğru mu söylüyordu acaba? Yusuf Kaplan'a hak vermemek için çok çabaladım ama Kaplan galiba haklı........

© Gazete İpekyol