BİR DÜĞÜN, BİR SİLAH...

Bu topraklarda sokaklar hep paylaşmanın mekânı olmuştur. Düğünlerimiz, taziyelerimiz, bayramlarımız hep sokakta yapılır; insanlar kapılarını birbirine açar, ekmeğini paylaşır, sevincini çoğaltır. Fakat son yıllarda bu sokak kültürü bir dönüşüm geçiriyor. Paylaşmanın yerini tahammülsüzlük, komşuluğun yerini gerginlik alıyor. Eskiden bir çocuk top oynarken arabaya çarpsa, büyükler onu azarlar ama sonra birlikte kahve içerdi. Şimdi aynı olay, bir silahın ateşlenmesine kadar varabiliyor.

Bu değişimin temelinde, toplum olarak içinden geçtiğimiz sosyolojik sıkışmışlık var. Geçim derdi, işsizlik, geleceksizlik, kalabalık yaşam alanları… İnsanların ruh hali sürekli gergin, sabır eşiği düşük. Küçük bir tartışma, biriken öfkenin boşalmasına neden oluyor. Toplumun sinir uçları her geçen gün biraz daha hassaslaşıyor. Herkesin bir diğerine “düşman” gibi baktığı, empatiyi unuttuğu bir ortamda en küçük anlaşmazlık bile patlamaya hazır bir fitil hâline geliyor.

Bir de bu........

© Gazete İpekyol