KABİLE SICAĞI, VİCDAN SOĞUĞU

Bizim en büyük yanılgımız, bir arada durmayı toplum olmak sanmamızdı. Oysa biz henüz bir “toplum” bile olamadık; sadece yan yana duran, birbirine değmeden yaşayan, çıkarı çatışınca birbirinin boğazına sarılan dağınık kabileleriz. Aynı bayrağın altında duruyoruz ama aynı hakikatin altında buluşamıyoruz. Çünkü hakikati değil, soyadıyla, aşiretiyle, cemaat kartıyla, cüzdanıyla anlamaya alıştık insanı.

Hırsızın eli cebimizde gezerken sesi değil, soyadı belirliyor tepkimizi. Rüşvet, kapıdan giremeyenin arka bahçeden dolaşarak meşruiyet aradığı bir mekanizma hâline geldi. Ahlâkın sütunları çoktan kırılmış; yerine “bizden mi, değil mi?” sorusunu koymuşuz. Yanlışı ölçerken terazinin kefesine hukuku değil, aidiyet duygusunu koyuyoruz.

Birbirimize güvenmiyoruz ama ortak bir yalanı paylaşmaktan da geri........

© Gazete İpekyol