KANDİL GECELERİ
Kandil kelimesi, muhtemelen “akkor gibi yanmak, ışımak” anlamına gelen Latince “candela” kelimesinin Aramiceye ve Arapçaya girmiş şeklidir. Suriye Arami dilinde “Kandilâ” şeklinde kullanılmaktadır. Aramicede “Kand” ışık, “elâ” ise küçültme eki olduğu için Kandelâ “küçük ışık, ışıkçık” anlamına gelir.
Kandil, ağzı dar yayvan ve yuvarlak bir kap biçiminde olup içinde zeytinyağı ve fitil bulunan çok eski bir aydınlatma aracının adıdır. Kandilin tarihi, mumdan da öncesine dayanır. Kazılarda Antik çağlardan kalmış eşyalar arasında, kandile çok rastlanmaktadır. Yağ ve fitil konulan haznesi pişmiş kilden yapılırdı, sonraları metalden yapıldı. Daha sonra da fitilin yanan kısmı cam bir kılıfla çevrilerek rüzgârda sönmemesi sağlanmış oldu.
Elektriğin olmadığı devirlerde kandil önemli bir aydınlatma aracıydı. Daha sonraları dini inançlara yönelik ruhani bir anlam yüklenerek tapınaklarda, mezarlarda, kutsal kabul edilen yerlerde yakılmaya başlandı. Mum icad edildikten sonra özellikle Hıristiyan dünyasında mum kandilin yerine geçti, bu amaçlarla kullanılır oldu.
İslam’da ise kandil, kutsal bir özelliği olmaksızın yalnızca aydınlatma amacıyla kullanıldı. Hadislerde, Hıristiyanların kabirlere ve başka mekânlara kutsal amaçla kandil yakmaları eleştirilerek Müslümanların bundan uzak durmaları istendi.........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin