Pankartla çocukları Samsunsporlu yapamazsın!
Demek ki neymiş?
Her maç öncesi sahaya, “Bu şehrin çocukları Samsunsporludur” yazılı pankart ile çıkmamanın pek bir esprisi yokmuş!
Bunu gördük ve de anladık!
İstanbul derbisi varken, Samsunspor maçına ilgi gösterilmezmiş.
Pankartla çocukları Samsunsporlu yapamazsınız. Azıcık üzerinde çalışmalı, emek vermelisiniz.
Bilmem anlatabildim mi?
Alanyaspor maçına gelenlerin ne kadar Samsunspor sevdalısı olduklarını gördük.
Demek ki gerçek sayımız budur.
Verdikleri azılı destek için de tebrik etmek isterim.
Helal olsun onlara…
Üç gün önce dondurucu bir havada üstelik gece maçı oynamışsın…
Hem de dünyanın en kuzey ucunda, neredeyse kutuplarda…
Saatler süren bir yolculuk sonrası bu maça iki gün kala yorgun argın eve dönmüşsün…
Sokranmıyorsun, dert yanmıyorsun, itiraz ve de isyan etmiyorsun...
Ey TFF bu nasıl bir maç planlamasıdır?
Biz İzlanda’ya tatil yapmaya mı gittik?
Ülkemizi temsil etmeye mi gittik?
Bu maçı oynayın diye dayadın bize.
Konuşamazsın zira, TFF’de esip gürleyecek, masaya yumruğunu vuracak, Samsunspor’un haklarını savunacak adamın yok!
Lobin hiç yok!
Sonuç ortada...
Bir atımlık enerjin vardı, buldun bir gol maçın büyük bir bölümünde özellikle son yarım saatte skoru korumak için aracı birinci vitese çektin.
Onu da uzatmalarda pisi pisine yediğin bir gol ile heba ettin.
Elinde tuttuğun artı iki puan uçtu gitti.
Musaba’nın tavana çakarak attığı gole kadar etkili, diri bir takım izledik.
İkinci gol forvet oyuncularının bencil beceriksizliğine kurban gitti.
İkinci yarıya başlarken, her zaman olduğu gibi hocanın soyunma odasında verdiği gaz ile skor artırılır diye düşündük, ama yanıldık.
Ayağına topu alan her oyuncu, durup üç kulhuvallahu, bir elhem okumaktan geri kalmadı.
Oyun durma noktasına geldi.
Alanya’nın hocası beş oyuncu soktu, takımını ateşledi.
Maç son düdüğe kadar tek kaleye dönüştü.
Thomas Reis, İzlanda’daki hatasını tekrarladı.
Gereksiz oyuncu değişikliklerine gitti.
Sakat ya da cezalı oyuncuların çokluğu nedeniyle kulübe zaten zayıf kalmış. Girenlerin oyuna katkısı yok denecek kadar az.
Ne diye Holse ve Musaba’yı çıkarırsın ki?
Varlıkları yeterdi.
Girenler ne yaptı?
Kocaman bir HİÇ!
Üç gün önce iki puan bundan dolayı uçtu gitti, üç gün sonra da burada.
Samsunspor’da işler iyi gitmiyor.
Sıkıntı büyük.
Dar kadro yapısı ve eksiklikler buna neden oluyor. Reis’in yaptığı işin tuzu biberi…
Devre arası kulübeyi güçlendirecek yerli oyuncuların takıma dahil edilmesi gerekiyor.
Yabancı zaten almak zor. Zira kotanı doldurmuşsun.
İnşallah hayırlısı olur.
Her maç öncesi sahaya, “Bu şehrin çocukları Samsunsporludur” yazılı pankart ile çıkmamanın pek bir esprisi yokmuş!
Bunu gördük ve de anladık!
İstanbul derbisi varken, Samsunspor maçına ilgi gösterilmezmiş.
Pankartla çocukları Samsunsporlu yapamazsınız. Azıcık üzerinde çalışmalı, emek vermelisiniz.
Bilmem anlatabildim mi?
Alanyaspor maçına gelenlerin ne kadar Samsunspor sevdalısı olduklarını gördük.
Demek ki gerçek sayımız budur.
Verdikleri azılı destek için de tebrik etmek isterim.
Helal olsun onlara…
Üç gün önce dondurucu bir havada üstelik gece maçı oynamışsın…
Hem de dünyanın en kuzey ucunda, neredeyse kutuplarda…
Saatler süren bir yolculuk sonrası bu maça iki gün kala yorgun argın eve dönmüşsün…
Sokranmıyorsun, dert yanmıyorsun, itiraz ve de isyan etmiyorsun...
Ey TFF bu nasıl bir maç planlamasıdır?
Biz İzlanda’ya tatil yapmaya mı gittik?
Ülkemizi temsil etmeye mi gittik?
Bu maçı oynayın diye dayadın bize.
Konuşamazsın zira, TFF’de esip gürleyecek, masaya yumruğunu vuracak, Samsunspor’un haklarını savunacak adamın yok!
Lobin hiç yok!
Sonuç ortada...
Bir atımlık enerjin vardı, buldun bir gol maçın büyük bir bölümünde özellikle son yarım saatte skoru korumak için aracı birinci vitese çektin.
Onu da uzatmalarda pisi pisine yediğin bir gol ile heba ettin.
Elinde tuttuğun artı iki puan uçtu gitti.
Musaba’nın tavana çakarak attığı gole kadar etkili, diri bir takım izledik.
İkinci gol forvet oyuncularının bencil beceriksizliğine kurban gitti.
İkinci yarıya başlarken, her zaman olduğu gibi hocanın soyunma odasında verdiği gaz ile skor artırılır diye düşündük, ama yanıldık.
Ayağına topu alan her oyuncu, durup üç kulhuvallahu, bir elhem okumaktan geri kalmadı.
Oyun durma noktasına geldi.
Alanya’nın hocası beş oyuncu soktu, takımını ateşledi.
Maç son düdüğe kadar tek kaleye dönüştü.
Thomas Reis, İzlanda’daki hatasını tekrarladı.
Gereksiz oyuncu değişikliklerine gitti.
Sakat ya da cezalı oyuncuların çokluğu nedeniyle kulübe zaten zayıf kalmış. Girenlerin oyuna katkısı yok denecek kadar az.
Ne diye Holse ve Musaba’yı çıkarırsın ki?
Varlıkları yeterdi.
Girenler ne yaptı?
Kocaman bir HİÇ!
Üç gün önce iki puan bundan dolayı uçtu gitti, üç gün sonra da burada.
Samsunspor’da işler iyi gitmiyor.
Sıkıntı büyük.
Dar kadro yapısı ve eksiklikler buna neden oluyor. Reis’in yaptığı işin tuzu biberi…
Devre arası kulübeyi güçlendirecek yerli oyuncuların takıma dahil edilmesi gerekiyor.
Yabancı zaten almak zor. Zira kotanı doldurmuşsun.
İnşallah hayırlısı olur.
Bunu gördük ve de anladık!
İstanbul derbisi varken, Samsunspor maçına ilgi gösterilmezmiş.
Pankartla çocukları Samsunsporlu yapamazsınız. Azıcık üzerinde çalışmalı, emek vermelisiniz.
Bilmem anlatabildim mi?
Alanyaspor maçına gelenlerin ne kadar Samsunspor sevdalısı olduklarını gördük.
Demek ki gerçek sayımız budur.
Verdikleri azılı destek için de tebrik etmek isterim.
Helal olsun onlara…
Üç gün önce dondurucu bir havada üstelik gece maçı oynamışsın…
Hem de dünyanın en kuzey ucunda, neredeyse kutuplarda…
Saatler süren bir yolculuk sonrası bu maça iki gün kala yorgun argın eve dönmüşsün…
Sokranmıyorsun, dert yanmıyorsun, itiraz ve de isyan etmiyorsun...
Ey TFF bu nasıl bir maç planlamasıdır?
Biz İzlanda’ya tatil yapmaya mı gittik?
Ülkemizi temsil etmeye mi gittik?
Bu maçı oynayın diye dayadın bize.
Konuşamazsın zira, TFF’de esip gürleyecek, masaya yumruğunu vuracak, Samsunspor’un haklarını savunacak adamın yok!
Lobin hiç yok!
Sonuç ortada...
Bir atımlık enerjin vardı, buldun bir gol maçın büyük bir bölümünde özellikle son yarım saatte skoru korumak için aracı birinci vitese çektin.
Onu da uzatmalarda pisi pisine yediğin bir gol ile heba ettin.
Elinde tuttuğun artı iki puan uçtu gitti.
Musaba’nın tavana çakarak attığı gole kadar etkili, diri bir takım izledik.
İkinci gol forvet oyuncularının bencil beceriksizliğine kurban gitti.
İkinci yarıya başlarken, her zaman olduğu gibi hocanın soyunma odasında verdiği gaz ile skor artırılır diye düşündük, ama yanıldık.
Ayağına topu alan her oyuncu, durup üç kulhuvallahu, bir elhem okumaktan geri kalmadı.
Oyun durma noktasına geldi.
Alanya’nın hocası beş oyuncu soktu, takımını ateşledi.
Maç son düdüğe kadar tek kaleye dönüştü.
Thomas Reis, İzlanda’daki hatasını tekrarladı.
Gereksiz oyuncu değişikliklerine gitti.
Sakat ya da cezalı oyuncuların çokluğu nedeniyle kulübe zaten zayıf kalmış. Girenlerin oyuna katkısı yok denecek kadar az.
Ne diye Holse ve Musaba’yı çıkarırsın ki?
Varlıkları yeterdi.
Girenler ne yaptı?
Kocaman bir HİÇ!
Üç gün önce iki puan bundan dolayı uçtu gitti, üç gün sonra da burada.
Samsunspor’da işler iyi gitmiyor.
Sıkıntı büyük.
Dar kadro yapısı ve eksiklikler buna neden oluyor. Reis’in yaptığı işin tuzu biberi…
Devre arası kulübeyi güçlendirecek yerli oyuncuların takıma dahil edilmesi gerekiyor.
Yabancı zaten almak zor. Zira kotanı doldurmuşsun.
İnşallah hayırlısı olur.
İstanbul derbisi varken, Samsunspor maçına ilgi gösterilmezmiş.
Pankartla çocukları Samsunsporlu yapamazsınız. Azıcık üzerinde çalışmalı, emek vermelisiniz.
Bilmem anlatabildim mi?
Alanyaspor maçına gelenlerin ne kadar Samsunspor sevdalısı olduklarını gördük.
Demek ki gerçek sayımız budur.
Verdikleri azılı destek için de tebrik etmek isterim.
Helal olsun onlara…
Üç gün önce dondurucu bir havada üstelik gece maçı oynamışsın…
Hem de dünyanın en kuzey ucunda, neredeyse kutuplarda…
Saatler süren bir yolculuk sonrası bu maça iki gün kala yorgun argın eve dönmüşsün…
Sokranmıyorsun, dert yanmıyorsun, itiraz ve de isyan etmiyorsun...
Ey TFF bu nasıl bir maç planlamasıdır?
Biz İzlanda’ya tatil yapmaya mı gittik?
Ülkemizi temsil etmeye mi gittik?
Bu maçı oynayın diye dayadın bize.
Konuşamazsın zira, TFF’de esip gürleyecek, masaya yumruğunu vuracak, Samsunspor’un haklarını savunacak adamın yok!
Lobin hiç yok!
Sonuç ortada...
Bir atımlık enerjin vardı, buldun bir gol maçın büyük bir bölümünde özellikle son yarım saatte skoru korumak için aracı birinci vitese çektin.
Onu da uzatmalarda pisi pisine yediğin bir gol ile heba ettin.
Elinde tuttuğun artı iki puan uçtu gitti.
Musaba’nın tavana çakarak attığı gole kadar etkili, diri bir takım izledik.
İkinci gol forvet oyuncularının bencil beceriksizliğine kurban gitti.
İkinci yarıya başlarken, her zaman olduğu gibi hocanın soyunma odasında verdiği gaz ile skor artırılır diye düşündük, ama yanıldık.
Ayağına topu alan her oyuncu, durup üç kulhuvallahu, bir elhem okumaktan geri kalmadı.
Oyun durma noktasına geldi.
Alanya’nın hocası beş oyuncu soktu, takımını ateşledi.
Maç son düdüğe kadar tek kaleye dönüştü.
Thomas Reis, İzlanda’daki hatasını tekrarladı.
Gereksiz oyuncu değişikliklerine gitti.
Sakat ya da cezalı oyuncuların çokluğu nedeniyle kulübe zaten zayıf kalmış. Girenlerin oyuna katkısı yok denecek kadar az.
Ne diye Holse ve Musaba’yı çıkarırsın ki?
Varlıkları yeterdi.
Girenler ne yaptı?
Kocaman bir HİÇ!
Üç gün önce iki puan bundan dolayı uçtu gitti, üç gün sonra da burada.
Samsunspor’da işler iyi gitmiyor.
Sıkıntı büyük.
Dar kadro yapısı ve eksiklikler buna neden oluyor. Reis’in yaptığı işin tuzu biberi…
Devre arası kulübeyi güçlendirecek yerli oyuncuların takıma dahil edilmesi gerekiyor.
Yabancı zaten almak zor. Zira kotanı doldurmuşsun.
İnşallah hayırlısı olur.
Pankartla çocukları Samsunsporlu yapamazsınız. Azıcık üzerinde çalışmalı, emek vermelisiniz.
Bilmem anlatabildim mi?
Alanyaspor maçına gelenlerin ne kadar Samsunspor sevdalısı olduklarını gördük.
Demek ki gerçek sayımız budur.
Verdikleri azılı destek için de tebrik etmek isterim.
Helal olsun onlara…
Üç gün önce dondurucu bir havada üstelik gece maçı oynamışsın…
Hem de dünyanın en kuzey ucunda, neredeyse kutuplarda…
Saatler süren bir yolculuk sonrası bu maça iki gün kala yorgun argın eve dönmüşsün…
Sokranmıyorsun, dert yanmıyorsun, itiraz ve de isyan etmiyorsun...
Ey TFF bu nasıl bir maç planlamasıdır?
Biz İzlanda’ya tatil yapmaya mı gittik?
Ülkemizi temsil etmeye mi gittik?
Bu maçı oynayın diye dayadın bize.
Konuşamazsın zira, TFF’de esip gürleyecek, masaya yumruğunu vuracak, Samsunspor’un haklarını savunacak adamın yok!
Lobin hiç yok!
Sonuç ortada...
Bir atımlık enerjin vardı, buldun bir gol maçın büyük bir bölümünde özellikle son yarım saatte skoru korumak için aracı birinci vitese çektin.
Onu da uzatmalarda pisi pisine yediğin bir gol ile heba ettin.
Elinde tuttuğun artı iki puan uçtu gitti.
Musaba’nın tavana çakarak attığı gole kadar etkili, diri bir takım izledik.
İkinci gol forvet oyuncularının bencil beceriksizliğine kurban gitti.
İkinci yarıya başlarken, her zaman olduğu gibi hocanın soyunma odasında verdiği gaz ile skor artırılır diye düşündük, ama yanıldık.
Ayağına topu alan her oyuncu, durup üç kulhuvallahu, bir elhem okumaktan geri kalmadı.
Oyun durma noktasına geldi.
Alanya’nın hocası beş oyuncu soktu, takımını ateşledi.
Maç son düdüğe kadar tek kaleye dönüştü.
Thomas Reis, İzlanda’daki hatasını tekrarladı.
Gereksiz oyuncu değişikliklerine gitti.
Sakat ya da cezalı oyuncuların çokluğu nedeniyle kulübe zaten zayıf kalmış. Girenlerin oyuna katkısı yok denecek kadar az.
Ne diye Holse ve Musaba’yı çıkarırsın ki?
Varlıkları yeterdi.
Girenler ne yaptı?
Kocaman bir HİÇ!
Üç gün önce iki puan bundan dolayı uçtu gitti, üç gün sonra da burada.
Samsunspor’da işler iyi gitmiyor.
Sıkıntı büyük.
Dar kadro yapısı ve eksiklikler buna neden oluyor. Reis’in yaptığı işin tuzu biberi…
Devre arası kulübeyi güçlendirecek yerli oyuncuların takıma dahil edilmesi gerekiyor.
Yabancı zaten almak zor. Zira kotanı doldurmuşsun.
İnşallah hayırlısı olur.
Bilmem anlatabildim mi?
Alanyaspor maçına gelenlerin ne kadar Samsunspor sevdalısı olduklarını gördük.
Demek ki gerçek sayımız budur.
Verdikleri azılı destek için de tebrik etmek isterim.
Helal olsun onlara…
Üç gün önce dondurucu bir havada üstelik gece maçı oynamışsın…
Hem de dünyanın en kuzey ucunda, neredeyse kutuplarda…
Saatler süren bir yolculuk sonrası bu maça iki gün kala yorgun argın eve dönmüşsün…
Sokranmıyorsun, dert yanmıyorsun, itiraz ve de isyan etmiyorsun...
Ey TFF bu nasıl bir maç planlamasıdır?
Biz İzlanda’ya tatil yapmaya mı gittik?
Ülkemizi temsil etmeye mi gittik?
Bu maçı oynayın diye dayadın bize.
Konuşamazsın zira, TFF’de esip gürleyecek, masaya yumruğunu vuracak, Samsunspor’un haklarını savunacak adamın yok!
Lobin hiç yok!
Sonuç ortada...
Bir atımlık enerjin vardı, buldun bir gol maçın büyük bir bölümünde özellikle son yarım saatte skoru korumak için aracı birinci vitese çektin.
Onu da uzatmalarda pisi pisine yediğin bir gol ile heba ettin.
Elinde tuttuğun artı iki puan uçtu gitti.
Musaba’nın tavana çakarak attığı gole kadar etkili, diri bir takım izledik.
İkinci gol forvet oyuncularının bencil beceriksizliğine kurban gitti.
İkinci yarıya başlarken, her zaman olduğu gibi hocanın soyunma odasında verdiği gaz ile skor artırılır diye düşündük, ama yanıldık.
Ayağına topu alan her oyuncu, durup üç kulhuvallahu, bir elhem okumaktan geri kalmadı.
Oyun durma noktasına geldi.
Alanya’nın hocası beş oyuncu soktu, takımını ateşledi.
Maç son düdüğe kadar tek kaleye dönüştü.
Thomas Reis, İzlanda’daki hatasını tekrarladı.
Gereksiz oyuncu değişikliklerine gitti.
Sakat ya da cezalı oyuncuların çokluğu nedeniyle kulübe zaten zayıf kalmış. Girenlerin oyuna katkısı yok denecek kadar az.
Ne diye Holse ve Musaba’yı çıkarırsın ki?
Varlıkları yeterdi.
Girenler ne yaptı?
Kocaman bir HİÇ!
Üç gün önce iki puan bundan dolayı uçtu gitti, üç gün sonra da burada.
Samsunspor’da işler iyi gitmiyor.
Sıkıntı büyük.
Dar kadro yapısı ve eksiklikler buna neden oluyor. Reis’in yaptığı işin tuzu biberi…
Devre arası kulübeyi güçlendirecek yerli oyuncuların takıma dahil edilmesi gerekiyor.
Yabancı zaten almak zor. Zira kotanı doldurmuşsun.
İnşallah hayırlısı olur.
Alanyaspor maçına gelenlerin ne kadar Samsunspor sevdalısı olduklarını gördük.
Demek ki gerçek sayımız budur.
Verdikleri azılı destek için de tebrik etmek isterim.
Helal olsun onlara…
Üç gün önce dondurucu bir havada üstelik gece maçı oynamışsın…
Hem de dünyanın en kuzey ucunda, neredeyse kutuplarda…
Saatler süren bir yolculuk sonrası bu maça iki gün kala yorgun argın eve dönmüşsün…
Sokranmıyorsun, dert yanmıyorsun, itiraz ve de isyan etmiyorsun...
Ey TFF bu nasıl bir maç planlamasıdır?
Biz İzlanda’ya tatil yapmaya mı gittik?
Ülkemizi temsil etmeye mi gittik?
Bu maçı oynayın diye dayadın bize.
Konuşamazsın zira, TFF’de esip gürleyecek, masaya yumruğunu vuracak, Samsunspor’un haklarını savunacak adamın yok!
Lobin hiç yok!
Sonuç ortada...
Bir atımlık enerjin vardı, buldun bir gol maçın büyük bir bölümünde özellikle son yarım saatte skoru korumak için aracı birinci vitese çektin.
Onu da uzatmalarda pisi pisine yediğin bir gol ile heba ettin.
Elinde tuttuğun artı iki puan uçtu gitti.
Musaba’nın tavana çakarak attığı gole kadar etkili, diri bir takım izledik.
İkinci gol forvet oyuncularının bencil beceriksizliğine kurban gitti.
İkinci yarıya başlarken, her zaman olduğu gibi hocanın soyunma odasında verdiği gaz ile skor artırılır diye düşündük, ama yanıldık.
Ayağına topu alan her oyuncu, durup üç kulhuvallahu, bir elhem okumaktan geri kalmadı.
Oyun durma noktasına geldi.
Alanya’nın hocası beş oyuncu soktu, takımını ateşledi.
Maç son düdüğe kadar tek kaleye dönüştü.
Thomas Reis, İzlanda’daki hatasını tekrarladı.
Gereksiz oyuncu değişikliklerine gitti.
Sakat ya da cezalı oyuncuların çokluğu nedeniyle kulübe zaten zayıf kalmış. Girenlerin oyuna katkısı yok denecek kadar az.
Ne diye Holse ve Musaba’yı çıkarırsın ki?
Varlıkları yeterdi.
Girenler ne yaptı?
Kocaman bir HİÇ!
Üç gün önce iki puan bundan dolayı uçtu gitti, üç gün sonra da burada.
Samsunspor’da işler iyi gitmiyor.
Sıkıntı büyük.
Dar kadro yapısı ve eksiklikler buna neden oluyor. Reis’in yaptığı işin tuzu biberi…
Devre arası kulübeyi güçlendirecek yerli oyuncuların takıma dahil edilmesi gerekiyor.
Yabancı zaten almak zor. Zira kotanı doldurmuşsun.
İnşallah hayırlısı olur.
Demek ki gerçek sayımız budur.
Verdikleri azılı destek için de tebrik etmek isterim.
Helal olsun onlara…
Üç gün önce dondurucu bir havada üstelik gece maçı oynamışsın…
Hem de dünyanın en kuzey ucunda, neredeyse kutuplarda…
Saatler süren bir yolculuk sonrası bu maça iki gün kala yorgun argın eve dönmüşsün…
Sokranmıyorsun, dert yanmıyorsun, itiraz ve de isyan etmiyorsun...
Ey TFF bu nasıl bir maç planlamasıdır?
Biz İzlanda’ya tatil yapmaya mı gittik?
Ülkemizi temsil etmeye mi gittik?
Bu maçı oynayın diye dayadın bize.
Konuşamazsın zira, TFF’de esip gürleyecek, masaya yumruğunu vuracak, Samsunspor’un haklarını savunacak adamın yok!
Lobin hiç yok!
Sonuç ortada...
Bir atımlık enerjin vardı, buldun bir gol maçın büyük bir bölümünde özellikle son yarım saatte skoru korumak için aracı birinci vitese çektin.
Onu da uzatmalarda pisi pisine yediğin bir gol ile heba ettin.
Elinde tuttuğun artı iki puan uçtu gitti.
Musaba’nın tavana çakarak attığı gole kadar etkili, diri bir takım izledik.
İkinci gol forvet oyuncularının bencil beceriksizliğine kurban gitti.
İkinci yarıya başlarken, her zaman olduğu gibi hocanın soyunma odasında verdiği gaz ile skor artırılır diye düşündük, ama yanıldık.
Ayağına topu alan her oyuncu, durup üç kulhuvallahu, bir elhem okumaktan geri kalmadı.
Oyun durma noktasına geldi.
Alanya’nın hocası beş oyuncu soktu, takımını ateşledi.
Maç son düdüğe kadar tek kaleye dönüştü.
Thomas Reis, İzlanda’daki hatasını tekrarladı.
Gereksiz oyuncu değişikliklerine gitti.
Sakat ya da cezalı oyuncuların çokluğu nedeniyle kulübe zaten zayıf kalmış. Girenlerin oyuna katkısı yok denecek kadar az.
Ne diye Holse ve Musaba’yı çıkarırsın ki?
Varlıkları yeterdi.
Girenler ne yaptı?
Kocaman bir HİÇ!
Üç gün önce iki puan bundan dolayı uçtu gitti, üç gün sonra da burada.
Samsunspor’da işler iyi gitmiyor.
Sıkıntı büyük.
Dar kadro yapısı ve eksiklikler buna neden oluyor. Reis’in yaptığı işin tuzu biberi…
Devre arası kulübeyi güçlendirecek yerli oyuncuların takıma dahil edilmesi gerekiyor.
Yabancı zaten almak zor. Zira kotanı doldurmuşsun.
İnşallah hayırlısı olur.
Verdikleri azılı destek için de tebrik etmek isterim.
Helal olsun onlara…
Üç gün önce dondurucu bir havada üstelik gece maçı oynamışsın…
Hem de dünyanın en kuzey ucunda, neredeyse kutuplarda…
Saatler süren bir yolculuk sonrası bu maça iki gün kala yorgun argın eve dönmüşsün…
Sokranmıyorsun, dert yanmıyorsun, itiraz ve de isyan etmiyorsun...
Ey TFF bu nasıl bir maç planlamasıdır?
Biz İzlanda’ya tatil yapmaya mı gittik?
Ülkemizi temsil etmeye mi gittik?
........




















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein