Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) çıkar çatışmaları artık yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Partimizde iktidar olmak için söylediğimiz birçok şeyi; ‘parti ilkelerine aykırı’ davranış olarak görülüyordu. Partimizin ilkelerine bakalım;
-Cumhuriyetçilik
-Milliyetçilik
-Halkçılık
-Devletçilik
-Laiklik
-Devrimcilik (İnkılapçılık)
CHP’nin ‘halkçılık’ anlayışı; siyasal meşruiyetin temelini halkta bulabilmektedir, ekonomik ve siyasal imtiyazların kaldırılmasıdır, sahipsizlerin sahibi olmaktır, çözümleri halk için halkla beraber bulmaktır. İlk vazgeçilen ile bu oldu. Nasıl mı? Para ve eş-dost ile ilişkileri ile vekilleri ve adayları belirmek bu ilkeyi yok saymaktı. Halkın iradesi değil, halkın oyları ile seçilenlerin kendini ağacın en tepesinde görenlerin iradesi idi.
‘Milliyetçilik’ ve ‘Devletçilik’ ilkeleri ise; CHP’ye oy verenlerin değil, seçilenlerin hiç benimsemediği ilkeler idi. İktidarın fikirlerine muhalefet etmek yerine, devlete muhalefet eden bir konumda gördüler kendilerini. “Bu hükümet en doğru işi bile yapsa, biz kabul etmeyeceğiz-muhalefet edeceğiz” cümlesi ise malumun ilanı olmuştu.
‘Devrimcilik’ ise, barış içinde kökten değişimdir, çağı paylaşmadır, geleceğe atılımdır. Çağdaş düşüncelere açılarak yenilikleri kavrayıp benimsemektir; bunu süreklilik içinde bir yaşam ve yönetim........