Daha önce de birkaç kez yazmıştım, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra göreve gelen Mehmet Şimşek ve ekibinin yeniden 'rasyonel' ekonomi politikalarına yönelmesiyle başlayan süreçte, mart ayından bu yana yabancı derecelendirme kuruluşlarından gelen not artışlarının çok dikkat çekici olduğunu...
S&P'nin, Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B "ya yükseltirken, kredi notu görünümünü "pozitif"e çevirmesinin, Fitch Ratings'in Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B "ya yükseltmesi, not görünümünü ise "durağan"dan "pozitif"e yükseltmesinin ve Moody's'in de Türkiye'nin kredi notunu 2 kademe yükselterek "B3"ten "B1"e çekip, kredi notu görünümünü de "pozitif" olarak korumasını çok olumlu gelişmeler olarak nitelendirirken yine de şüpheyle yaklaştığımı vurgulamıştım.
Sadece onlar da değil üstelik; OECD’den, Dünya Bankası’na, yatırım bankalarından fonculara dek herkes ağız birliği etmişçesine; “şahanesiniz', "harikasınız", "doğru yoldasınız" dediler.
Ama ortada bir gariplik var. Madem bu kadar iyiyiz de niye yatırım için gelmiyorsunuz?
Bu yatırımcılar nerede?
Gelen paralar çok kısa vadeli ya da kısa kaynak girişleri. Onlar da daha çok yüksek faize, tahvil piyasasına........

© Gazete Gerçek