menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

UTANCA BOĞMAK

7 0
26.12.2024

İnsanın çocukluğunda aldığı yaraları yetişkinlikte sarmak neredeyse imkânsız. Hasarlı çocukluklar, hasarlı yetişkinler doğuruyor ve hasarlı yetişkinlerin oluşturduğu toplumların ne halde olduğunu görüyoruz. Onlar ki, dışarıda bunca gürültü patırtı koparken ataletle oldukları yere çivileniyorlar, karar veremiyorlar, rahatlıkla sindirilebiliyorlar, olayların gerçek nedenlerini sorgulamaya cesaret edemiyorlar ve de hayatın nabzını durma noktasına getiriyorlar. Peki kim bu insanlar? Çocukluğunda benlikleri yara bere içinde kalan insanlar, yani bizleriz. Bunu göremiyoruz; çünkü insanoğlu önce en uzaktakine verir dikkatini, suçu hep başka yerde arar. Sorunlarımız birikiyor, sorunlarla boğuşurken de bir sonraki nesli de hırpalıyoruz. Bu kısırdöngüden çıkamıyoruz. Dayanıklı bir toplum olduğumuzdan mıdır nedir bu büyük sorunu ortalara döküp görünür hale getiremiyoruz bir türlü.
Çocukluk travmalarını içimize gömüp yaşamak hepimize oldukça doğal geliyor. En önemli sığınağımız olan çocukluğumuzu kabusa çeviren ve kişiliklerimizi zedeleyen bu travmaları yuta yuta bu günlere geldik işte. Çok huzursuzuz, çok mutsuzuz, yine de gündeme getirmiyoruz. Birilerine bir şeyler söylersek ailemize ihanet etmiş gibi hissediyoruz. Çünkü anne babalarımız çocuklarını büyütebilmek, eğitebilmek, sağlık sorunlarıyla baş edebilmek, var edebilmek için çoğu zaman kendilerini bile görmezden geldiler. Haddinden fazla didinip........

© Gazete Gerçek


Get it on Google Play