menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Distopyaya dönüşürken

14 0
10.11.2025

Dünyanın gelecekte nasıl bir yer olacağı üzerine bayağı kafa yoruluyordu eskiden. Şimdi onu durdurduk, kendimizi akışa bıraktık. Değişimlerin hızı hayal gücümüzün epey bir üzerine çıktı; yapay zekâ, uçak-dron karışımı jetmobiller, nesnelerin interneti gibi tuhaflıklar bize gayet doğal görünmeye başladı. Bu bizim gözümüzün önünde olanlar. Perde arkasında bizi nelerin beklediğini net olarak bilmiyoruz. Bir distopya yazmak isteseydik, dönüşmüş dünyayı anlatmaya nereden başlardık acaba? Dijital köleliğin içinde çaresizce çırpındığımız günleri eserin giriş bölümüne koyar, ortalarında geriye dönüşlerle hangi aymazlıklar neticesinde o duruma geldiğimizi anlatır, sonuçta da artık çok geç dedirtecek bir final yapardık. Pardon, bunu zaten yapan bir sürü distopya yazıldı. Bizler mi? Yazarlarının onları bizlere değerli bir miras olarak bıraktıklarının farkında değiliz. Yapay zekâ ve türevlerinin nelere mal olacağı ile ilgili yapılan son araştırmaların ortaya dökülmesine rağmen kralın çıplak olduğunu göremiyoruz.


“Anttropic” isimli bir şirketin yaptığı deneyi duymuşsunuzdur. 2021’de kurulmuşlar. Yapay zekanın araştırılması ve geliştirilmesi üzerine çalışmaları var. Yaptıkları son deneyin sonuçlarını rapor olarak yayınladılar. İki yapay zekanın kendi aralarında bilinç altı iletişim kurdukları ve hatta bilinç transferi yapabildiklerini açıkladılar. Deney nasıl yapıldı peki? Birbirinin tamamen aynı olan iki dil modelini (yani yapay zekayı) alıyorlar. GPT 4.1 nono adlı model. Modellerden birine “Sen öğretmensin.” diğerine de “Sen öğrencisin.” komutu veriliyor. Öğretmene “Baykuşları seviyorsun.” deniliyor. Bundan sonra öğretmene bir görev veriliyor, öğrencisi için sayı dizilimleri oluşturmak ve bu sayı dizilimlerini ona öğretmek. Hani şu sık sık karşımıza çıkan ve “Bir sonraki sayıyı bulan dahi…” türünden oyunlarda yer alan basit dizilimler var........

© Gazete Gerçek