menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

DİLİMİZE SAHİP ÇIKMAK

3 0
23.12.2024

Çocuklarımız bambaşka bir dil konuşmaya başladılar. Bırakın bizim dilimizi konuşmayı, uzak evrenlerdeki gezegenlerden gelip dünyamızı istila etmek isteyen, kılık değiştirmiş uzaylılar gibi bir insana ait olamayacak kadar tuhaf bir dille iletişim kuruyorlar. Dönüşüyor, evriliyorlar. Anne ve babaların işleri başlarından aşkın, hayat mücadelesinin içinde çocuklarıyla yakından ilgilenme şansları yok ve çocuklarımız bir bir elimizden alınıyor. Bu topraklarda yaşıyorlar; ama bizim vatandaşlarımız gibi değiller. Dil yanlışlarını birazcık düzeltmeye çalışsan burun kıvırıp onlar sizi beğenmiyorlar; trendlerin böyle olduğunu, artık kimseciklerin o eski ve modası geçmiş dili kullanmadığını söylüyorlar. Galatı meşrular etraflarında uçuşurken canım dilimizi de eğip büktüklerinin bilincinde değiller. Biraz daha üsteleyince “Dünya küçüldü, biz dünya vatandaşıyız.” diyerek olmadıkları yerde olduklarını sanıyorlar. Dilleri bozulunca, kültürleriyle bağları kopunca dünyadaki değerlere entegre olduklarını düşünüyor olmalılar. Alışveriş yapabilecekleri, çalışmadan rahatlıkla yaşayabilecekleri, her daim ağlara bağlı kalabilecekleri bir dünyanın vatandaşı olmak en büyük hayalleri. Güzel dilimizi kullanmak çok da önemli değil onlar için. Zaten kullanamıyorlar da, konuştukları Türkçeden bambaşka bir dil.
Mesela “.ha!”yı şaşırma ünlemi olarak kullanıyorlar. “Hayır çocuğum, bu büyük baş hayvanlar için kullanılan bir ifade.” diyorsun, şaşırıyorlar. Kız arkadaşıyla sohbet ediyor “ulan” diye söze başlıyorlar. Soruyorsun, on dakikalık bir debelenme sonucu verdiği yanıttan bunu bir hitap sözcüğü olarak kullandığını anlıyorsun. Sokakta yürürken kulak........

© Gazete Gerçek


Get it on Google Play