Evdalê Zeynikê ile Dadaloğlu. Biri Kürtlerin efsane dengbêji, diğeri başkaldırı türküleri ile Türkçe kültüre katkılar sunmuş iki büyük ozan. Söyledikleri stranlar ve türkülerle, iki ismin kültür dünyasında bıraktığı izler kalıcı şekilde duruyor.
Sesleri ve söyledikleriyle efsane olmuş iki isim.
Peki, bu iki isim karşılaşırsa ne olur? Âşık atışmasına tutuşurlarsa hangisi galip gelir? Birbirlerine üstünlük sağlamaları mümkün olur mu? Oturup muhabbet etseler, nelerden konuşurlardı? İmkansız aşklardan, zulme başkaşdırıdan, mecbur kahramanlardan mı konuşurlardı?
Bu iki ozanı bir romanda buluşturmak fikri heyecan verici ancak aynı zamanda romancıya ağır bir sorumluluk da yükler.
Abdullah Aren Çelik, bu sorumluluğu üstlenmiş ve "Revan" romanında bu iki dev ismi karşı karşıya getirmiş.
Abdullah Aren Çelik, üçüncü romanı "Yediler Teknesi"nde distopik bir şehir ortamında günümüz karakterlerini ve olaylarını anlatıyordu. Geçtiğimiz aylarda yayımlanan dördüncü romanı "Revan" ile çok da geç olmayan bir geçmiş zaman dilimine götürüyor okuru. "Revan", bilinen, sevilen, haklarında yazılmış kitaplarla, söylenceler ile günümüze kadar ulaşmış iki kahramanın karşı karşıya gelmesini konu alıyor.
İki kahraman ya da iki büyük ozan. Yaşar Kemal'den el alıp söylersek, bir yanda başkaldırının büyük ozanı Dadaloğlu, diğer yanda Kürtlerin Homeros'u Evdalê Zeynikê. İki ozan, Kozan'da meydana gelen savaşta karşılaşıyorlar. İkisinin de namı yürümüştür ve karşılaşmaları, söz konusu büyük savaş nedeniyle gerçekleşmiştir. Savaş başlayıp binlerce insan ölmeden önce ikisi bir meydan muharebesinde kapışırlar. Kılıçla, tüfekle değil, enstrümanları ve sözleri ile. Günler süren kapışmanın kazananı çıkmayacaktır.
Onlar kapışırken okur da Kürtleri ve Avşarları, Kozan'ı ve Osmanlı'yı bir romanın sağlayabildiği olanaklarla tanır. Savaş öncesinin gerilimi, Osmanlı'nın içinde bulunduğu siyasi ve askeri kriz, Avşarların Osmanlı'ya karşı birlik olamayışını ve sonuçlarını, Osmanlı ordusu içinde yer alan Kürt birliğinin handikaplarını........