Şiddeti seyreden AKP, mücadele eden biz

Son haftalarda kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin daha da arttığına tanık oluyoruz. Sizin gördüklerinizi tekrar size anlatmayacağım ama önemli bir hatırlatmayı yetkililere yapmaktan ve halklarımızla paylaşmaktan usanmayacağım. Köpekler için katliam yasası çıkarsa, Mecliste dahi muhalefete yönelik yumruklar havada uçuşursa, yerler kan olursa, aile, aile, aile denirse sürekli, kadın cinayetlerinin azalmasını beklemeyin. Son bir gelişme olarak reşit kadınların kadın doğum polikliniğinde yaptırdığı işlemlerin babalarına haber veriliyor olması tüm bu yaşananlara tüy dikti.

Şiddet normalleşiyor, hayatın her alanında yaygınlık kazanıyor ve en büyük bedelini kadınlar ve çocuklar ödüyor. Aile odaklı politikalar hayatları karartıyor. Bu şiddet ikliminden sorumlu olanlar ortada. Ve bu günlerin çok ötesinde bir vahşetle de karşılaşmamız yakındır. Artıyor, durdurulmuyor. Ne iyi ki kadın cinayetlerini durdurmak için kuşaklarca mücadele edenler var. Kafa kafaya verip toplantılar yapanlar, kararlar alanlar, iradesini ortaya koyacak olanlar var.

Önceki haftalarda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur hanımın ilk kez bir kadın cinayeti ile ilgili tweet attığını söylemiştim. Serpil Kartal sokak ortasında öldürüldüğündeydi. Arnavutköy halkı biz oraya gittiğimizde ilk kez böylesi bir eylemle karşılaşmıştı. Elimizde Serpil'in fotoğrafı, pankartımızda önemli bir gerçek yazıyordu: “6284 uygulansaydı, Serpil yaşıyor olacaktı” İşte bam teli dediğimiz gerçeklik bu, örtmeye çalıştıkları gerçeklik kadınları koruyan 6284’ü etkin uygulamıyor oluşları. Biz eylem çağrısı yaptığımızda bir günde 3 kadın cinayeti daha işlenmişti ve yine katiller eşleri ya da boşanma aşamasındaki erkeklerdi.

Manisa’da bu sefer, başka bir sokak ortasında, küçük yaşta resmi olmayan bir sözde nikahla evlendirilmiş, küçük yaşta çocuğu olmuş, şimdi 19 yaşına gelmiş Sudenaz’ı tanıdık. Yanı başında küçücük cocuğu varken, tepesinde demir sopa sallanırken. Sonra neredeyse herkes müdahale etmeyen izleyenlere tepki göstermeye başladı. Tepki gösterilmesi gereklidir elbette ama müdahale edilmemesinin sebebi oradaki tekil kişiler değildi. Kadir Şeker örneği varken hemen adım atılamayabilirdi. Bakanlar aile aile derken aile içine........

© Gazete Duvar