Sanki ilk kez böyle bir şey oluyor, öyle bir şaşkınlık!
Hamur mayalayacaktı, ama daha önce kendi başına denediğinde kabarmayan, iyi pişmeyen hamurlar olmuştu sonuç. Bir bilene sorayım dedi, elinin lezzetini bildiği bir arkadaşını aradı. “Aç Google’ı oku" dedi arkadaşı, "hatta bir iki video izle, birkaç denemeden sonra becerirsin.”
Açtı, baktı. Sonra hamuru yoğurdu, dinlendirdi, tekrar yoğurdu… Üçüncü denemede poifidik bir ekmeği olmuştu.
***
İnsanlığın hamur yoğurma deneyimi 5 bin yıl öncesine kadar uzanıyordu.
Bir ilanda 250 yıllık ekşi mayadan üretilen bir ekmekten söz ediliyordu. 250 yıl önce yoğrulan ve ekşitilen hamur, maya olarak kullanılmış ve ondan üretilen hamurdan bir parça saklanıp ekşitilerek bir sonraki ekmeğin mayası yapılmıştı. Böyle böyle birbirine eklenen hamurlar kuşaktan kuşağa aktarılmış ve 250 yıllık bir deneyim biriktirilmişti.
***
Adam yaptığı resmi kadına gururla gösteriyordu. Bir dağın eteğine inşa edilmiş kiremit çatılı, yeşil pancurlu bir ev, beyaz çitlerle çevrilmiş çiçekli bir bahçe ve evin yanından geçen bir akarsu vardı resimde. Yağlı boya ile yapılmış parlak, güneşli, iç açan bir resimdi.
Kadın uzun uzun baktı resme ve “ama bu akarsu taşarsa evi de bahçeyi de alır götürür, ev yanlış yere inşa edilmiş” deyiverdi. İşgüvenliği davalarına bakan bir avukattı ve depremzedeler için toplu konutlar yapılması için bir projede mimarlarla ve inşaat mühendisleri ile çalışıyordu. Bu konuyu uzun uzun konuşmuşlardı birkaç gün önce. O yüzden muhtemelen ilk gözüne........
© Gazete Duvar
visit website