Erdoğan, Putin, Batı ve 2023 seçimleri...

ANKARA- 2023 seçiminin anahtarı kimin elinde? Soçi Zirvesi'nden Suriye'ye yönelik ortak askeri harekat kararı çıktı mı?

Zirve, bir kazanım mı yoksa bir kayıp mı? Batı tarafından nasıl algılandı? Batı, Soçi Zirvesi'ni nasıl okudu?

24 Kasım 2014’te Türkiye’nin Rusya’ya ait bir savaş uçağını düşürmesinin üzerinden sekiz yıl geçti. Haziran ayında Madrid'de gerçekleştirilen NATO Liderler Zirvesi'nden sonra 19 Temmuz 2022'de, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, İran Devlet Başkanı İbrahim Reisi ile yapacağı görüşmeye son anda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de eklenmesiyle ikili zirve, üçlüye dönüştü.

Ukrayna’daki savaşın başından beri Erdoğan ve Putin, Tahran’da 20 Temmuzda ilk kez yüz yüze görüşeceklerdi. Görüşme esnasında, Irak’ın kuzeyinde, Zaho bölgesinde piknik yapan 9 sivilin hayatını kaybettiği haberi geldi.

Bu saldırının, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) bağlı topçu birlikleri tarafından yapıldığı iddiası sosyal medyada yayıldı. Irak’taki, İran uzantılı milislerin çok hızlı ve sert bir dille Türkiye’yi hedef göstermesi, TSK'nın Suriye’de operasyon yapma fikrinin Tahran'dan onay almadığı anlamını taşıyordu.

Dezenformasyon...

Fakat bunun bir dezenformasyon olduğu çok yakında ortaya çıktı. PKK, bu saldırıyı üstlendi. Zirve dönüşü Erdoğan'ın; “Amerika, Suriye’den çıkmalı” açıklaması, Türkiye'nin Tahran'dan eli boş döndüğü yönünde bir algı yarattı.

Erdoğan, zirveden istediğini alamadan Türkiye'ye geri dönmüştü. Putin’in, Tahran görüşmelerine sonradan katılması ile Astana Zirvesi'ne dönüşen toplantı akıllara, Erdoğan’ın 29 Ocak 2020’de, “Astana süreci diye bir şey kalmadı; Rusya, Astana ve Soçi'ye sadık değil" açıklamasını getirdi.

İki yıllık süreç işlemiş henüz bir kazanım sağlanamamıştı. Türkiye'de bu konular konuşulurken, Irak Merkezi ve Yerel Yönetimi, “Türkiye, Irak’tan çıkmalı” açıklamasını yaptı.

Bu açıklamanın arkasında kim vardı? Açıklama, İran kaynaklı mıydı?

Tahran'da yapılan zirvede, Erdoğan'ın, Reisi’yi Suriye'de, PKK ve YPG’ye karşı yapmak istediği askeri operasyon konusunda ikna edemediğini çok geçmeden öğrendik.

Soçi Zirvesi...

Erdoğan, Madrid ve Tahran’da yapılan görüşmelerde alamadıklarını Soçi’de almak istiyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin, 5 Ağustos 2022’de Soçi’de dört saatlik bir görüşme gerçekleştirdi. Tahran görüşmelerinde, Suriye’de terörle mücadelede iş birliği için gereken desteği göremeyen Erdoğan, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın yarattığı küresel gıda krizine sırtını dayadı. Erdoğan, Soçi’de, Rusya-Türkiye arasında ekonomik iş birliği için bir yol haritası belirledi. Rusya ile ticaret cirosunun 100 milyar dolara çıkarılmasını kararlaştırdı.

İki lider, Türkiye'nin, Rus doğal gazının bir bölümünü dolar yerine ruble ile ödemesi, tahıl koridoru gibi konularda anlaştı. Soçi Zirvesi, ulusal ve uluslararası basında Erdoğan’ın diplomasi zaferi olarak takdim edildi.

Rusya ile Türkiye arasında stratejik bir düzeye ulaşan Rus-Türk ortaklık ilişkisinin sürekli gelişimi

Soçi Zirvesi sonrası Batı tarafından mercek altında alındı.

İç siyaset açısından Avrasya'da barış, istikrar ve güvenliğin sağlanması için bölgesel ve uluslararası diyalog Rus ve Türk halklarının çıkarlarıyla uyumlu görünüyor. Fakat bu durum dış dünyada, “Erdoğan Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krize karşı pansuman yapmaya çalışıyor” yönünde algılanıyor.

Türkiye, Ukrayna savaşının yarattığı tedarik krizini Soçi Zirvesi'nde yaptığı anlaşmalar........

© Gazete Durum