Hayatın hamarat karıncaları kadınlar |
Hastane halimiz var.
Endişeli ve biraz yorgun halimiz var.
Sabah 05.30’da uyandım, sabahın yaşadığını dürtme soğukluğu var.
Pencereyi açıyorum, yüzüme soğuk hava merhaba diyor.
İstanbul'a yağan karlar tamamen eridi, bahçedeki çimler, kar ve yağmur kalktıktan sonra altından yemyeşil çıktı.
Sanki bahçeye, avuç avuç zümrüt yüzükler saçılmış gibi.
Bakmaya duyamazsınız.
Düşünüyorum.
Bugün Kadınlar Günü.
Kadın olmaktan çok mutluyum, hayatımda hiç keşke erkek olsaydım diye düşünmedim.
Kadınlığımı sevdim.
Anneliğimi sevdim.
Her ikisinden de yoruldum, ama kadın olarak hayatla başa çıkmanın, hayatı başarmanın, tatlı yorgunluğunu yaşıyorum.
Öyle ya hayat çok zor, kadın olmanın ve anne olmanın başarılması gereken hikayeleri var.
Pişmanlıklarım yok.
Keşkelerim yok.
Başıma geleni, tevekkül ederek azimle ve merhametle yaşamışım.
Ben bahçe katında oturuyorum, penceremden göz hizada yemyeşil çimen ve toprak görünüyor.
Ormanda oturur gibi ağaçlar ve kendi diktiğim iğde ağacım var.
Penceremin kenarına, o küçücük serçe konuyor.
Tanıyorum onu, her zaman gelmiyor ama arada geliyor ve göz........