İstikamet
Sırat köprüsünün kıldan ince, kılıçtan keskin olduğu söylenir. 3000 yıllık olduğu rivayet edilen bu zorlu yoldan ister istemez herkes geçecektir.
"İçinizden oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, Rabb'in için kesinleşmiş bir hükümdür" âyeti bunun açık bir göstergesidir. Dünyada istikâmet üzere gidenler, takva sahipleri derecelerine göre oradan rahatça geçebileceklerdir.
Sırat-ı müstakim yolu da Sırat Köprüsü gibi kıldan ince, kılıçtan keskin bir yol olarak önümüzde duruyor. Bir insan için istikameti yakalamak ve koruyabilmek epeyce zor bu zamanda. Ruhun bedende yaşayabilmesi için Cenab-ı Hak insana üç kuvve vermiş.
Bunlar, menfaatleri celb için kuvve-i şeheviyye, zararları def için kuvve-i gadabiyye, Hakkı batıldan ayırabilmek için kuvve-i akliyedir.
Bu üçünün vasat mertebeleri olan iffet, şecaat ve hikmetin mezcinden oluşan adl ve adalete işaret eden sırat-ı müstakim yolu Peygamber Efendimiz'in(sav) "Beni Hud Sûresi ihtiyarlattı" dediği "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol "âyeti istikameti bizlere emrediyor. O'na (sav) böyle dedirten bir âyet bizi titretmeli, teyakkuza sevk etmeli.
Hâl-i hazırda çoğu kimsenin böyle bir derdi olmadığı için şahsi, ailevi ve içtimâi hayatlar fesada uğramış cehenneme çevrilmiş ve bunun kimse farkında değil. Akıl kuvvesinin tefrit........
© Gazete Damga
