İletişim sanatı

Kolay gibi görünse de zor bir sanattır iletişimi yönetmek.

Birbirimizle etkileşim ve iletişim, insan olmamızın temel gereklerinden. Mademki canlıyız, mademki insanız o halde iletişim halindeyiz. İnsanlık tarihi boyunca iletişim halindeyiz ama bilgi çağında işin şekli de içeriği de sonucu da çok değişti.

Tasavvufun bakışıyla ilk insan Hz. Adem’in, eşi Hz. Hava ile başlayan iletişimi, bugüne kadar şekil ve boyut değiştirse de devam ediyor. Ediyor ama bilinen bir gerçek var ki günümüz bilgi çağı insanının ortak bir derdidir iletişim kuramamak. Üstelik de iletişimin kurulmasını ve yaygınlaşmasını sağlayan bunca buluş, alet, araç-gereç ve teknolojiye rağmen iletişim sorunu çekiyoruz. Küçücük çekirdek bir ailede, aile üyesi sayısı kadar cep telefonu, bilgisayar, iPad ve benzeri ekranlar, iletişimi anlık hale getiriyor ama biz iletişim sorunu çekiyoruz. Peki, ama neden? Acaba neden bunca teknolojiye rağmen iletişim ve etkileşim mağduru oluyoruz? Kalabalığın içinde neden yalnız, gürültünün içinde niçin sessiz kalıyoruz?

Bu temel sorulara verilecek çok yönlü cevaplar mümkündür. Her şeyden önce, teknoloji gelişiyor ama insani derinliğimizi yitiriyoruz her geçen gün. Bireysel yaşam yaygınlaşırken “ben” çıkmazına yakalananlarımız çığ gibi artıyor maalesef. Daha da önemlisi insan insana iletişimimizi yönetmede her geçen gün daha da başarısız oluyoruz. Tabiatıyla iletişimi yönetememek, etkileşim ve ilişkiyi sürdürememeyi de........

© Gazete Damga