ARAP ŞEYHİNİN KARISI

N’apar parayı arap.? Uçkuruna düşer beyni. Atlamış uçağına ver elini İstanbul. Bir köşk almış Bogaz’a yerleşmiş arap.

Günlerden bir gün bebek gibi bir kız görmüş.

Takip settirmiş ve saire ve saire sonuçta öğrenmiş ki, kızın ailesi çok fakir. Oh ne şans.

Bastırmış parayı evlenmiş kızla. Girmişler gerdeğe, sıcacık yatağa, kız, ne olacak diye merakla bekliyor ve netice: arap şeyh mafiş. No aksiyon. Dilber gelin araptan tiksindiği giçin duruma üzülmemiş.

Ancak, gerdekten bakire olarak çıkan kızın derdi büyük; yanardağ gibi yanıyor içten içe… patlayacak ama kocası çoktan devrini kapatmış.

Çaresiz bakire bol bol alış veriş yaparak ateşini bastırmaya çalışmakta. Milyonları saçmak lavlarını fışkırtmaya çare olmuyormuş.

Derken bir mağazada yakşıklı bir delikanlıyla tanışmış. Bu tanışmayı lüks otomobilinin şoförü olan diğer arap şeyh hazretlerine şöyle anlatmış:

“…Bir delikanlı hanım takip etti. Hanım otomobile bindi, derken delikanlı kapıyı açtı hanımın yanına daldı.”

Şeyh meraklanmış, “-Eee…du bakali ne olacak.”

Şoför devam etmiş, “-Oğılan elini........

© Fotospor