Türk futbolunun aynası kırıldı: Camus’nün ahlakı ofsayta düştü |
Camus’nün bir stadyumda, gözünü oyundan ayırmadan verdiği röportajı bilirsiniz. Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldığı yıl, sorulan sorulara cevap verirken gözlerini sahadan ayırmıyordu. Öyle tutkundu bu spora. Onun için futbol, insanın kendini ölçtüğü bir aynaydı.
Gençliğinde kaleciydi Camus. Ve kaleciliği, sadece futbolda değil, hayatta da bir duruş biçimi olarak görüyordu. "Ahlak ve insanın yükümlülükleri hakkında güvenebileceğim ne biliyorsam onu futbola borçluyum. Nihayetinde topun asla beklenen yere gitmediğini öğrendim." derken, aslında şunu söylüyordu: Hayat öngörülemezdir ama sen yine de doğru yerde durmak........