İyi ki doğdun Ole...
Saha dışında ve içinde çalkantılı bir dönem yaşayan Beşiktaş'ta, Serdal Adalı' nın başkanlığa gelmesiyle 19 Ocak'ta takımın başına getirilen Norveçli teknik adam Ole Gunnar Solskjaer, göreve geldiği günden bu yana henüz kısa bir süre geçmesine rağmen yaptığı dokunuşlarla, Siyah-Beyazlı takıma yeni bir kimya kazandırdı.
Beşiktaş, Ole Gunnar Solskjaer yönetiminde önemli bir değişim sürecine girdi ve bu değişim, hem takımın oyun sisteminde hem de oyuncuların motivasyonunda ciddi gelişmelere yol açtı. Norveçli teknik adam bu süreçte, tıpkı Manchester United’daki deneyimlerinde olduğu gibi, Beşiktaş’a da hücum odaklı, hızlı ve baskılı bir oyun anlayışını aşılamakta istediği başarıyı yakaladı.
Solskjaer'in en belirgin katkılarından biri, takımın daha organize ve tempolu bir oyun sergilemesi oldu. Beşiktaş, hücumda topu daha hızlı taşıyan, rakip yarı alanda daha fazla pozisyon üreten ve oyununu daha dinamik bir hale getiren bir kimliğe kavuştu. Bu da, hem takımın daha fazla gol pozisyonu üretmesini sağladı hem de seyircinin takıma olan ilgisini artırarak Beşiktaş maçları izlenebilir bir hale getirdi.
Sezon başında Sayın Erkal Erten'le yaptığım bir röportajda, 'Beşiktaş taraftarının........
© Fotospor
