Hekimler barış için neden konuşmalı?
Hekimliğin Sessiz Yemini: Barış
Barış, hekimlik için bir temenni değil; tanının kendisidir. Çünkü her savaş yalnızca bedenleri değil, dili, hukuku ve vicdanı da yaralar.
Hafta sonu, otuza yakın tabip odasından yüzü aşkın hekimin katılımıyla gerçekleştirilen Türk Tabipleri Birliği’nin “Sağlık İçin Barış ve Demokrasi” başlıklı çalıştayı, bu nedenle bir etkinlikten öte; hafızanın yeniden çağrılmasıydı.
TTB’nin tüm geçmiş dönem başkanlarına yapılan çağrı ve uygun görenlerin katılımıyla TTB Barış, Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu yakın zamanda kurulmuştu. Yürütmesi, bu başkanlara ek olarak TTB kol ve kurullarından gönüllü temsiliyetle oluşturuldu. Tıp öğrencileri de TÖK (Tıp Öğrenci Kolu) aracılığıyla hem çalışma grubunda hem de çalıştayda yer aldı.
Barışı yalnızca siyasal bir talep olarak değil, mesleğin etik yükümlülüğü olarak yeniden düşünmek üzere bir araya gelindi. Kuruluşunu kısa süre önce kamuoyuna duyuran çalışma grubu, bu çalıştayda bir yapıdan çok bir tutum olarak görünür oldu. Hekimlik tarihinin farklı dönemlerinden gelen sesler ortak bir yerde buluştu: Zarar vermemek yetmez; zararın koşullarını üretmemek gerekir.
Çalıştayın iki günü boyunca konuşulanlar, uzun süredir bilinen fakat kamusal alanda bastırılan bir hakikati yeniden açığa çıkardı: Çatışma ve savaş, salt bir güvenlik meselesi değil; başlı başına bir halk sağlığı sorunudur. Savaş, istatistiklere pek giremeyen bir epidemidir.
Yoksulluk, yerinden edilme, anadilinde sağlık hizmetine erişememe,........© Evrensel





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin