Din gençlerin yaşamında önemini yitiriyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her fırsatta “dindar nesil” yetiştirmek istediklerini söylüyor. Bunu imam hatip okullarından, Diyanet İşleri Başkanlığına ayrılan devasa bütçeden biliyoruz. Ne var ki, tarihsel tecrübelerden biliyoruz ki, toplum mühendisliği, istenilenin tersine yol açıyor. Türkiye’de yapılan araştırmalar, insanların yaşamında dinin öneminin azalma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Konda’nın bu yılın ortasında yaptığı araştırmanın bulgularına göre son 16 yılda kendini “dindar” olarak niteleyenlerin oranı yüzde 55’ten yüzde 46’ya düştü. Buna karşın kendini “ateist, inançsız” olarak tanımlayanların oranı yüzde 2’den yüzde 8’e yükseldi.
Federal bir yapısı olan ve eğitimin eyaletlerin yetkisinde olduğu Almanya’da, devlet “dindar nesil” yetiştirme politikası gütmüyor. Dahası, ülkenin başbakanları, bakanları, mecliste ettikleri yeminde, yeminde yer alan, “Tanrı’nın yardımıyla” ifadesini söylemiyor, söylemek zorunda da değiller. Almanya’da din eğitimi ve öğretimi, kiliseler ile yasal olarak dini cemaat statüsü elde etmiş dini cemaatlerin yetkisinde bulunuyor. Dolayısıyla kiliseler, dini cemaatler “dindar nesil” yetiştirmek için uğraşıyor, ne var ki, Türkiye’de olduğu gibi burada da başarılı olamıyorlar.
Almanya’daki sistemde, insanlar kiliselere üye oluyor, bunun için vergi ödüyor. Bu gönüllü bir üyelik, üye değilseniz vergi ödemiyorsunuz, ancak vaftiz, evlenme, cenaze töreni gibi kiliselerin hizmetlerinden yararlanamıyorsunuz. Buna karşın son yıllarda her yıl yüz binlerce insan kilise üyeliğinden ayrılıyor. Dünya Görüşleri Araştırma Grubunun geçen ekim ayı sonunda yayımlanan........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein