Almanya’da yılın profesörü seçilen Prof. Onur Güntürkün: Yeni büyük bir gelişmenin başındayız

Almanya’da 2025 yılının profesörü seçilen Biyopsikoloji Uzmanı Onur Güntürkün, yapay zekanın insanlık tarihinde yeni bir eşiği temsil ettiğini belirtiyor. “Beyin bir adale gibidir” diyen Güntürkün, zihinsel sağlığın sürekli öğrenmeyle mümkün olduğunu vurguluyor: “Emeklilikten sonra değil, meraktan sonra çöküş başlıyor.”

Bochum Ruhr Üniversitesi Biyopsikoloji Bölümü başkanı olan ve Almanya’da 2025 yılının profesörü seçilen Onur Güntürkün ile beyin, düşünce, yapay zeka ve siyaseti konuştuk.

Biyopsikoloji Profesörü Onur Güntürkün, yapay zeka alanında büyük bir gelişmenin başında olduğumuzu söyledi, bu gelişmeyi buhar makinesi ile elektromekanik sistemlerinin keşfine benzetti.

Öncelikle ödül için tekrar kutlarım. Senin için ne ifade ediyor bu ödül?

Çok sevindim tabii ki. Çünkü şimdiye kadar bilimsel çalışmalarım için bir hayli ödül almıştım. Her defasında tabii ki çok sevindim. Bu şimdi öğrencilerle ilişkilerim için verilen bir ödül. Derslerimin kalitesini takdir ediyor ve aynı zamanda öğrencilerle ilişkilerimde onların geleceğini düşünecek bir şekilde çok inisiyatifler gösterdiğimi ve onlara yol açtığımı ifade ediyor. Hakikaten ben sırf bilim adamı değilim, öğretmenim de. O yüzden öğretmen olarak da bir ödül almış olmam, tabii ki çok güzel bir şey.

Prof. Onur Güntürkün | Fotoğraf: Bochum Ruhr Üniversitesi

Prof. Onur Güntürkün | Fotoğraf: Bochum Ruhr Üniversitesi

Çok yoğunca çalışıyorsun ve bitmez bir azmin var seni tanıdığımdan bu yana. Nedir bu enerjinin, azmin kaynağı?

Yaptığım işi çok seviyorum, en çok istediğim meslekte çalışıyorum. Bilim adamıyım, aynı zamanda hayatı seviyorum. Çok arkadaşım var, evliyim, çocuklarım var, torunum var, çevrem çok geniş. O yüzden bu hayatın tadını tümüyle çıkarmaya bakıyorum. Bilim adamı olmak benim için en güzel meslek seçeneğiydi. Biraz mükemmeliyetçiyim bu konuda, yaptığım işin hakikaten çok iyi olmasını istiyorum.

67 yaşındayım. Bugün bir hesapladım, tam 45 sene önce bilim adamı oldum. Doktora öğrencisi olarak başladım. 45 senedir hiçbir sene tatillerimi tümüyle almadım. Belki en çok yarısını aldım. Biraz yorulmaya başladığımı hissediyorum, yavaş yavaş. Biraz değiştirmek istiyorum hayatımı.

Beynin çalışma biçimini, düşüncenin ve dilin oluşumunu anlamada biyopsikoloji, nörönbilim hangi e aşamada bulunuyor?

Biliyorsun, “Bir bardak yarı dolu mu, yarı boş mu?​” deyimi var. Çok ilerledik mi? Evet, çok ilerledik, her gün yeni buluşlar var. Sonuna vardık mı? Hayır, daha çok uzaktayız, artık görüş açına bağlı. Ben doktora öğrencisi olarak çalıştığım zaman, şimdi bildiklerimi düşünemezdim bile. O kadar çok keşifler oldu bu süreç içinde. Ve hakikaten derin bir şekilde mekanizmaları anlamaya başladık. Ama şimdi bana sorarsan, şizofreninin terapisini bulabilecek miyiz?

Beynin, düşünmenin sırrı bir gün çözüldüğünde, bunun ne gibi olumlu, olumsuz sonuçları olur? Düşüncelerimiz bir gün tümüyle okunabilecek mi?

Düşüncelerimiz okunursa özgürlüğümüzü de kaybedeceğiz sonuçta. En büyük korku bu tabii. Şimdi bizim istediğimiz, özgürlüğümüzü kaybetmeyelim ama her şeyi o........

© Evrensel