menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İstikrarsızlık üreten istikrar programı

44 1
26.10.2025

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, döviz cinsi ticari krediler mayıs 2025 itibarıyla 193 milyar dolara ulaşarak tarihi rekor kırmıştı. 2023 ortasında 125 milyar dolar düzeyinde olan bu krediler, iki yıl içinde yüzde 50’den fazla artarak finansal kırılganlıkların yeniden tırmandığını gösteriyordu. Her ne kadar bu rekor sonrasında döviz cinsi kredilere yeni bir düzenleme gelse de, bu eğilim sürüyor.

Döviz cinsi kredilerin hızla artması, mevcut istikrar programının çelişkilerinden birini açığa çıkardı. Ekonomi yönetiminin enflasyonu kontrol altına almak için TL’nin reel olarak değerlenmesi taahhüdünde bulunan politika çerçevesi, dövizle krediyi, yani borç dolarizasyonunu teşvik ediyor. Bu ise, TL’deki olası değersizleşme senaryosunda firmaların bilanço şokuna maruz kalma ihtimalini artırıyor.

Yakın geçmişte, 2018 krizinde özel sektörün döviz borcu büyük bir sorun yaratmıştı. Dünya Bankasının yayımladığı bir çalışma, o dönemdeki borç yeniden yapılandırmalarının bilançosunu ve sermayenin nasıl korunduğunu açık biçimde ortaya koyuyor. Bu yazıda, o çalışmanın bulgularından yola çıkarak Türkiye’nin bağımlı finansallaşma dinamiklerinin bugün yeniden nasıl üretildiğini tartışacağım.

2018 döviz krizi henüz patlak vermeden, şubat 2018 tarihinde dönemin Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek, reel sektörün döviz borcunun ciddi sorunlar yaratabileceği gerekçesiyle bu borçlara sınırlama getirmişti.........

© Evrensel