Trump, Barrack ve Suriye… |
Ülkeler, çıkarları ve izledikleri politikalarla tutumları tabii ki kişilerle kaim değildir. Kişiler gelip geçer; sonsuzca var olmazlar, ama ülkeler görece kalıcıdır.
İnsan toplumlarının doyması, barınması, örtünmesi vb. ihtiyaçlarını giderecek ürünler, göçebe toplulukların giderek yerleştikleri alanlarda üretilir. Buralar yurt tutulur. Uğruna savaşlar verilir. Kapitalizm ve uluslar ortaya çıkıp geliştikçe adı vatan olur. Sağlık, eğitim, ulaşım türü alanlara genişleyerek ihtiyaçlar çeşitlenirken ürünleri üretecek makinelerin üretilmesine sıra gelir. Ancak çıkarlar farklılaşmış, toplum genellikle boğaz tokluğuna ya da az fazlasına üretenlerle, ürünleri sahiplenenler olarak bölünmüştür. Üretenlerin artı emeğine, kapitalizmdeyse artı değere el koyanlar egemenlik aygıtlarını da ellerinde tutanlardır. Egemen sınıflar, kapitalizmde burjuvazi ve tekelci aşamasında tekelleşen burjuvazi kendisini ve çıkarlarını tüm topluma dayatır. Son vermek için diyalog türü uzlaşmacılık ve egemenlik aygıtlarıyla bütünleşme çabası işe yaramaz, devrilmeleri şarttır.
Dolayısıyla krallar, sultanlar, imparatorlar, monarklar, reis ve şefler değil, köle sahipleri, toprak beyleri ve en son burjuvazi ve tekeller ile onların çıkarları belirleyicidir. Ama bu çoğunun adı sanı bile hatırlanmayan, tarihe bir iz düşürmemiş sultanlarla imparatorlar ya da şeflerin hiç önemli olmadıkları, hatta belirli tarihsel anlarda belirleyici........