Sözde futbol temizliği ve sintinenin iflası
Semptomlar ne kadar normalleştirilse de Türkiye ekonomik, sosyal ve siyasi bir krizin içinde. Bu krizi rutinimizin bir parçası şeklinde yaşamaya o kadar alıştık ki gündelik hayatın düzenleyicileri de buna uygun olarak yeniden yapılandırıldı. Krizin akut dönemleri yani o her şeye hakimmiş gibi görünen “tekçi” liderliğin aciz kaldığı anlarda devreye giren dikkat dağıtıcılar dahi sistemin “çoklu kriz”inden azade kalamıyor. Beklenen işlevi gösterebilmesi için hepsi iktidar aygıtına göbekten bağlı olan sözde eğlence sektörünün başrolleri, prodüktörlerinin çürümüşlüğünden payını alıyor. Bu tip anlarda illaki masaya “Aynı gemideyiz” kartı sürülüyor. Ekonomik kriz, toplu ölüm, büyük bir “ahlaki” skandal, yolsuzluk… “Aynı gemide” olduğumuz bize itinayla hatırlatılıyor.
Bu, içinde yaşadığımız kriz düzeninin ustalaştığını varsaydığı kriz yönetiminin kuvvetli bir argümanı. Futbol ve fanatizm bizi günlük dertlerden uzaklaştırıyor, sosyal medya ve onun taşıyıcısı haline geldiği şiddet pornosu/nefret kusma serbestisi bizi paralize ediyor, bahis dahil kumarın da aralarında olduğu “yırtma” ya da “kolay yoldan zengin olma” değil ama “borçlardan kurtulma/borçları azaltma” fırsatları yarına dair umudu yaşatmaya çalışıyor.
Bambaşka kompartmanlarda olsak da “aynı gemide” olduğumuz doğru. Geminin tüm kiri sintinede toplanıyor, belli ayrıcalıklara sahip olmadan ayakta kalmaya çalışan çoğunluk sintineye epey yakın. Teknemiz ne kadar temizlense de (ki onu temizletenlerin kimler, temizleyenlerin kimler olduğu malumunuz) artık kokudan durulmuyor. Sintinenin iflası, tekneyi devirdi........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar