2025 yılı Türkiye siyasi tarihine unutulmaz ve derin etkilere sahip bir yıl olarak şimdiden geçti. Muhaliflere yönelik salvoların yanı sıra iktidar içi güç ve para ağlarını kontrol edenleri de yeniden şekillendiren operasyonlar futbola da yansıdı. Özellikle son 10 yılda görünürlüğü artan, meşruiyeti bizzat MHP liderinin salıverilmesi talimatı verdiği çete liderleriyle sağlanan “mafyalar” ve onlara eklenen yabancı baronlar, “kara para” ve “Kara paranın aklanması” gündemlerini günlük hayata sokacak kadar sıradanlaştı. Bu odakların, dünyanın her yerinde yasa dışı bahis ve onun laciverti yasal bahis zeminini kullanmıyor olması düşünülemezdi. Nitekim hazır operasyonlara başlanmışken bu meseleye de ucundan dokunuldu; ama elbette Saray rejimi usulü… Asla “temiz eller” operasyonu değil, asla derinlikli değil, asla adil değil. 18-20’li yaşlarındaki futbolcuların cahillikleriyle sistemin kapıkulu olmuş baronların aynı düzlemde değerlendirildiği; sosyal medyaya hakim nefret ve fanatizmin tüm tartışmaları gölgeleyeceği bilinciyle bel altı vuruşlarla ilerleyen ve esas aktörleri sadece yukarıda değindiğimiz “Güç ve para ağlarını kontrol edenlerin yeniden düzenlenmesi” başlığına sadık kalarak gündemine alan bir operasyon stratejisi… Güçlü ihtimalle, yüzeysel araştırmacılar bu operasyonları Türk futbol tarihi için “kaçırılmış bir fırsat” olarak anacak. Mevcut siyasi ve sportif iklime cuk oturan tıynetteki TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun fırsattan istifade “Türk futbolunu temizleyen cesur Karadeniz uşağı” pozları kesmesi de cabası.

Operasyonlardan bahis açmışken… Eylül ayındaki seçimde Ali Koç’u devirerek Fenerbahçe için 7 yıllık bir dönemi sonlandıran........

© Evrensel