Gizli saklı kardeşlik, toplumdan habersiz demokratikleşme komisyonu |
“Yeni Çözüm Süreci” kapsamında TBMM çatısı altında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, çalışmalarına 5 Ağustos 2025 tarihinde başlamıştı. İmralı’ya ziyaret kararı alınana kadar da 17 toplantı gerçekleştirmişti. Komisyon, İmralı’ya giderek Öcalan ile yüz yüze görüşecek bir heyetin tespiti için 21 Kasım’da 18. kez bir araya geldi. Sonunda, Komisyon heyetinin, Hüseyin Yayman (AKP), Feti Yıldız (MHP) ve Gülistan Kılıç Koçyiğit (DEM Parti) isimlerinden oluşmasına karar verildi.
İmralı gezisinin mihmandarlığını MİT yapmıştı. MİT her şeyi o kadar demokratik (!), o kadar şeffaf (!), o kadar berrak ve zülal organize etmişti ki toplumca aksırıncaya kadar dayanıştık, tıksırıncaya kadar kardeşleştik, gırtlağımıza kadar demokratikleştik: Giderayak televizyon kanallarına bağlanan Hüseyin Yayman, “Vallahi check-in yaptırmadım!” diye kasem ediyordu. Tek bir kare fotoğraf paylaşılmadı. Toplantının ardından bir Tavşanın Suyunun Suyu Tutanağı paylaşan devletlülerimiz, dört sayfalık bir sinopsis ile nefsimizi köreltmemizi uygun gördüler. Nevzat Tandoğan’ı tahtından etmeye yeminli devletlülerimiz zaar şöyle diyesiydiler ama letafetleri izin vermedi: “Sizin milli dayanışmayla, kardeşlikle, demokrasiyle ne işiniz var? Milli dayanışma lazımsa bunu biz yaparız. Kardeşlik ve demokratikleşme gerekirse onu da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var: birincisi habire vergi vermek, ikincisi çağırdığımızda askere gelmek.”
Muhalefet, Öcalan’ın ifadelerinin bağlamından koparıldığını savunarak ham tutanakların komisyonla paylaşılmasını talep etti ama nafile; Devlet Bey raconu kesmiş son sözü söylemişti: “Terörsüz Türkiye hedefinin siyaset mantığı milli birlik ve kardeşliğimizin tahkimine odaklıdır. Bazı provokatif çıkışlara, Siyonist-emperyalist tazyik ve........