Bizim zehirli normalimiz
Stadyumlar ülkemizde cinsiyetçiliğin sürekli olarak beslendiği ve yeniden üretildiği alanların başında geliyor.
Tribünlerde cinsiyetçi küfürler ve tezahüratlar hiç eksik olmazken bu durumu bir sorun olarak gören ve engellemeye yönelik çalışma başlatan bir kulübe henüz rastlamadık. Üstelik işin cinsiyetçi boyutunun yanında ağır bir ekonomik bedeli de söz konusu olduğu halde.
Kulüpler, yönetmeliklerde “çirkin ve kötü tezahürat” olarak geçen küfürlü eylemler yüzünden hemen her hafta PFDK (Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu) tarafından ciddi miktarda para cezasına çarptırılmalarına karşın bu tezahüratları rakibi ve hakemleri baskı altına almanın bir aracı yani kendilerine avantaj sağlayan bir koz olarak gördükleri için cezayı sineye çekiyor…
Engellemeye çalışmak bir yana zaman zaman bizzat cinsiyetçi söylemlerde bulunan yöneticilere hatta cinsiyetçi küfür içerikli tezahüratlara eşlik eden teknik direktörlere bile tanık olabiliyoruz.
Buna medyanın ve spor yorumcularının asla vazgeç(e)mediği, eril dil de eklenince, futbol oyunu adeta cinsiyetçilik üreten dev bir mekanizmaya dönüşüyor.
Fanatik taraftarların kullandığı dil zaten........
© Evrensel
