Sovyet biliminin kene ile savaşı: Fedakarlıklar ve unutulan dersler |
Artan sıcakların da etkisiyle bu yaz kene popülasyonunda ciddi bir artış gözlemleniyor. Türkiye’nin özellikle belli bölgelerinde yoğunlaşan kene kaynaklı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ölümcül vakalar ise endişe uyandırıyor.
Son dönemde sıkça gündeme gelse de kene kaynaklı hastalıklar yeni bir gündem sayılmaz. İşin ilginci, keneler hakkında yapılan çalışmaların büyük bir bölümü Sovyetler Birliği’nde karşımıza çıkıyor. Sovyet bilim insanlarının büyük bedeller ödeyerek yürüttükleri halk sağlığı mücadelesi, bugün hâlâ araştırmalara kaynak gösteriliyor.
Sovyetler Birliği’nin Uzak Doğu yerleşimlerinde 1930’lu yıllarda felç vakalarına sebep olan bir salgın kaydedilir. Kamu Sağlığı Halk Komiserliği -ki bu kurum dünyanın ilk sağlık bakanlığıdır [1]- 1937 yılında konuyu araştırma talimatı verir ve keşif ekibinin başına Moskova Medikal Viroloji Laboratuvarı Başkanı Lev Zilber’i (1894-1966) getirir. Yapılan çalışmalarda hastalığın kenelerden[2] kaynaklandığı tespit edilir ve Keneyle Geçen Ensefalit (TBE[3]) virüsü böylece tanımlanır.
Zilber ve beraberindeki bilim insanlarının bu keşfi, kene kaynaklı hastalıklar açısından son derece çarpıcı bir buluştur.
KeÅŸfin hemen ardından aşı çalışmaları baÅŸlar. 1938’de baÅŸarı oranı yüksek (˜) bir aşı keÅŸfedilir. Fakat ÅŸiddetli yan etkileri nedeniyle acil durumlarda tercih edilir. Daha sonraki dönemde hem iÅŸe yarayan hem de daha az yan etkili baÅŸka alternatifler üretilince kitlesel aşılamalar baÅŸlar. Bugün bu aşının büyük ölçüde 1980’lerde ulaşılan formu hâlâ kullanımda[4].
Bilimsel başarının faturası ise ağırdır. Zilber yönetimin TBE araştırması sürecince pek çok Sovyet bilim insanı da bu hastalığın kurbanı olur. Kimileri kene kaynaklı bu beyin enfeksiyonu sebebiyle hayatını kaybeder ya da felç kalır.
Tüm zorluklara rağmen bir taraftan bilimsel çalışmalar sürerken 1950’lerde insan yerleşimlerinin doğal alanlara taşması sebebiyle TBE vakalarında artış gözlemlenir. En tehlikeli vakalar Uzak Doğu’dadır, ancak Sibirya ve Doğu Avrupa’da da hastalığa rastlanır. 1970’lerde kene öldürücü........