Asgari ücretin politik-ekonomisi: ‘Tüm ücretler asgari ücrete’ |
Türkiye’de asgari ücret belirleme dönemleri patronların, burjuva iktisatçıların ve uluslararası finans kurumlarının mahşer gününe dönüyor. Patronlar maliyet hesaplarını gerekçe göstererek küsuratlı rakamlar ortaya saçarken, IMF Türkiye Masası Şefi, Amerikan yatırım bankası JP Morgan veya Fransız varlık yönetim şirketi Amundi gibi sermaye kuruluşları direktif ve ültimatomlarda bulunuyor. Son birkaç yıldır ise bazı sanal bahis sitelerinde asgari ücret artış oranları üzerine bahisler açılıyor.
16 milyondan fazla işçinin emeğini değersizleştiren, yaşamlarını asgari ücrete endeksleyen bu tablo Türkiye kapitalizminin üretim yapısı ve uluslararası kapitalist iş bölümündeki rolü ile doğrudan ilgilidir.
Düşük-orta teknolojili meta üretimine ve hizmet sektörüne odaklı agresif büyüme modelinin ulusal ve küresel ölçekte işleyebilmesinin yegane yolu mutlak ve göreli artık değer üretimini yoğunlaştırmak; emek gücüne hem sayısal hem de fonksiyonel esneklik kazandırmaktır. Diğer bir ifade ile nüfusun daha büyük bir bölümünü, daha esnek ve güvencesiz şekilde işgücü piyasasına dahil etmektir.
Türkiye iç pazarının hem ulusal hem ulusüstü sermayeli şirketler tarafından ucuz emek rezervine dönüşümünde insan gücü ve coğrafi kaynaklarını yabancı tekellerin kullanımına ve kontrolüne açmak, kamu mülkiyetindeki varlıkları satışa çıkarmak kadar önemlisi, ücretlerin baskılanması, emek maliyetlerinin düşürülmesidir. Bu da uluslararası sermayeye “avantaj” olarak sunulur.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisinin sitesinde “nitelikli ve rekabetçi iş gücü” başlığı altında emek profilinin yaş durumu, verimliliği ve eğitim durumu hakkındaki veri tabanında Türkiye’deki çalışma sürelerinin uzunluğu ve emek verimliliği “avantaj” ve “fırsat” olarak sunulmuştur.
Son yıllarda patronların “emek maliyetleri artıyor”, “rekabet gücümüz zayıflıyor”, “tedarik zincirlerindeki liderliğimizi kaybediyoruz”, “yatırımcı kaçıyor” şikayetlerinin arkasındaki neden küresel kapitalist eğilimdir. Türk şirketleri taşeron ilişkilerle kendisine bağlayan veya doğrudan yatırımda bulunan yabancı sermaye sadece ülkenin meta zincirlerindeki ve transit ticaretteki konumuna göre planlama yapmaz. Dünyada ucuz emek rezervleri oluşturarak yatırım portföyünü buna göre şekillendiren yabancı sermaye uzun vadeli üretim ve yatırım kapasitesini belirlerken ücretleri de dahil eder.
Asgari ücret tespit dönemleri ulusal ölçekte yaşayan işçilerin sefalet koşullarını belirlediği kadar, Türkiye kapitalizminin dışa bağımlı yapısını da şekillendiren bir faktördür. Bu aşamada gelişmiş (G20) ve gelişmekte olan kapitalist ülkelerdeki ücret trendlerini değerlendirmemiz gereklidir.
ILO’nun 2022-23 ve 2024-25 “Küresel Ücret Raporları”na göre, dünyadaki ücretli çalışanların yaklaşık yüzde 60’ını oluşturan G20 ülkelerinde reel ücretler 2008 krizinde yüzde -1.1’e, salgın sonrası dönemde 2022’nin ilk yarısında yüzde -2.2’ye gerilemiştir. Ücret artışının diğer ülkelerin bir çoğundan daha yüksek olduğu Çin dışarıda tutulduğunda, reel ücretlerdeki azalma yüzde 1.5’tir. Küresel reel ücret artışı........