AKP’nin yeni silahı: Yeni bir anayasa

Hiçbir şey tabu olmadığına göre, anayasalar da tabu değildir, doğal olarak ihtiyaç üzerine anayasalar da değiştirilebilir, fakat milletvekili aktararak, sandalye hesabıyla yeni bir anayasa yapmaya kalkışan siyasi erk bu güce muktedir değildir. Bunun çok önemli gerekçesi, var olan Meclisin teşekkülünün mevcut Anayasa’ya göre milletten vekalet almış olan milletvekillerinde oluşmuş olmasıdır. Zira işbaşındaki siyasi kadro Anayasa’ya göre yemin etmiş olduğundan, zımnen halkın oyu da ancak bu varsayımla geçerlidir.

Durum bu olmakla beraber, toplumsal gereksinme olarak yeni bir anayasa zarureti ortaya çıktığında tabiatıyla yeni anayasa yapımı da olanaklıdır. Fakat onun yolu, halen mevcut Anayasa’ya göre yemin etmiş olan milletvekillerinden oluşan parlamentodan değil, bu amaçla “kurucu meclis” adıyla kurulacak ve anayasa yapma görevi bittikten sonra dağılacak olan “kurucu meclis”ten geçer. Böylece, geçici ve siyaseten yansız olduğu düşünülen bir otorite yeni bir anayasa yapabilir ve oluşan yeni düzende partiler seçimlere, yani millet yönetimine aday olabilirler. Halen mevcut olan “kurulmuş Meclis” in anayasa bağlamındaki tek yetkisi ancak mevcut Anayasa’nın bazı hükümlerinde, yine de ve ancak mevcut Anayasa’nın ruhuna uygun gerekli düzenlemeleri yapmaktır. Durumu çok iyi özetleyen şu örneği, izninizle, siz değerli okurlarımla da paylaşmak istiyorum. Tasavvur edelim ki, bir futbol maçında, oyuncular kuralı beğenmediği için, maça ara verip, saha kenarında çıkarlarına göre yeni kurallar koyup, sonra da oyuna devam etseler. Sizce, bu modelde bir yanlışlık yok mudur?

İşin bir başka veçhesini de şu oluşturur. Anayasa yeminini şimdilik bir tarafa bıraksak bile, var olan siyasi kadronun halkın güvenine ne kadar mazhar olduğu da anayasa yapma ehliyeti açısından........

© Evrensel