DİSK’in Ankara yürüyüşünü yol boyunca asgari ücret için eyleme dönüştürmek önemli

Asgari Ücret Tespit Komisyonu (AÜTK), 2026 yılı için geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için ilk toplantısını 12 Aralık günü yapmıştı. Bu toplantıya işçi tarafının temsilcisi Türk-İş heyeti, AÜTK’nın hem bileşiminin anti demokratikliği hem de asgari ücreti hesaplama biçimini gerekçe göstererek katılmamıştı.

AÜTK’nın ikinci toplantısı ise 16 Aralık günü yapıldı. Türk-İş heyeti bu ikinci toplantıya da katılmadı. Beklendiği gibi işçi tarafının temsilcileri de olmayınca iki toplantı da geçmiş yıllara göre bile laga lugayla geçiştirildi.

Öyle anlaşılıyor ki 2026 yılında milyonları ilgilendiren asgari ücretin ne olacağına önümüzdeki hafta toplanacak olan üçüncü toplantıda karar verilecek.

“Karar verilecek” diyoruz ama aslında karar çoktan verilmiş bulunuyor. J.B. Morgan, Morgan Stanley gibi uluslararası finans merkezleri, IMF ve yerel sermaye merkezlerinin sözcüleri asgari ücrete yüzde 20-25, bilemediniz yüzde 30 zam yapılmasını propaganda ediyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan da AÜTK’nın ilk toplantısında bir gün önce 11 Aralık günü Türkiye İşverenler Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Kurul toplantısına katılıp yaptığı konuşmada, TİSK'in asgari ücret görüşmelerinde aktif rol üstlenmesini istedi. "İşçi ve işveren arasındaki ilişkilerde kimsenin emeğinin göz ardı edilmediği bir sistem hepimizin önceliğidir. Kefenin cebi yok. Öbür dünyaya mal mülk değil, adalet ve dürüstlük üzerine yaşanmış bir hayat götüreceğiz" diyerek topu patronlara attı. Nitekim, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: “Asgari ücrette gerçekler doğrultusunda memnun edecek bir karar çıkacaktır” diye konuştu. Bahçıvan elbette patronları memnun edecek bir karardan söz ediyor! Bunu da önümüzdeki hafta göreceğiz!

Türk-İş Başkanı Ergun Atalay, ikinci toplantı öncesi yaptığı açıklamada da toplantıya katılmama nedenlerini, “Konu mankeni........

© Evrensel