Sosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar |
Dünya finansının başkentine bir sosyalist belediye başkanı seçildi. Onun arkasından da Seattle’a… Bir dizi seçim zaferine daha şahit olduk. Minneapolis’ten Detroit’e ve Atlanta’ya, oradan birçok küçük kent ve kasabaya, belediye meclislerinde sosyalistler ya yerlerini korudu ya atılımlar gerçekleştirdi.
Peki bundan sonra ne olacak? Sosyalist yükseliş henüz birkaç kentle sınırlı. Gençliğin yüzünü sosyalizme dönmeye başlaması umut veriyor ama belediyelerle gerçekleştirilebilecek dönüşümler çok yapısal değil. Üstelik özellikle New York Belediye Başkanı Mamdani sürekli taarruz altında olacak. Sadece Trump değil, merkez Demokratlar da Mamdani’nin bir sürü politikasına karşı. Her zaman açıktan olmasa da savaş halinde olacaklar bu politikalarla.
Kapı kapı dolaşarak Mamdani’yi zafere götüren DSA (Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri) durumun farkında. Örgütün birçok biriminde hararetli bir tartışma sürüyor: Bu zorluklarla başa çıkmanın temel yöntemi ne olmalı? Ana eğilim, seçimlere daha da fazla ağırlık vererek, Amerika’yı kent kent ele geçirerek, ulusal zafere giden yolun taşlarını döşemek. DSA’nın sol kanadında ise çok yüksek sesli itiraz olmasa dahi ciddi uyarılar var bu stratejiye karşı.
DSA solu, seçim heyecanının bir balon oluşturmasından, daha düzenli kitle çalışmalarını rayından çıkarmasından endişe duyuyor. Bazı alt gruplar (caucus), sosyalizmi yasama yoluyla hayata geçirmek gibi reformist heveslerin teşkilata hakim olmasından kaygılı. Tüm sol alt gruplar, seçimlerdeki olumlu gelişmelerin DSA’yı iyice Demokratik Partinin yedek gücü haline getirmesinden korkuyor.
DSA merkezinin ve sağının bu uyarılara sağlam cevapları var. DSA solunun maddi kazanımları azımsadığını, dolayısıyla işçi sınıfından kopuk........