Göçmen karşıtı göçmenler
Bazı göçmenler niye diğer bazı göçmenlerden nefret eder? Bu soru, son seçimlerle birlikte Amerikan gündeminin merkezine oturdu.
Birkaç hafta önceye kadar, Trump seçmeni hakkında ezbere bir görüş gayet yaygındı: Beyaz, erkek, “cahil.” Elbette bunun yanlış olduğunu, Trump’ın kadınlar, eğitimli kesimin özellikle de daha varlıklıları ve azınlıklar arasında da çok destekçisi olduğunu anketler zaten gösteriyordu. Yine de tabular kolay yıkılmıyor. Bu seçimde (görünüşte) daha şaşırtıcı olan, söylemini göçmen karşıtlığı üzerine kuran Trump’ın, özellikle Latin göçmenler arasındaki desteğinin artmasıydı.
Oysa sosyolojiyi takip edenler için bu o kadar da şaşırtıcı bir durum değil. Hatta Amerikan veya uluslararası göçle sınırlı bir mesele de değil.
Evet, genç bir araştırmacıyken benzer bir olgu beni de afallatmıştı. İstanbul’un gecekondu ve apartkondu mahallelerini çalışıyordum. Egemenlere karşı birleşmesini beklediğim (daha doğrusu, istediğim) insanlar, sadece bu mahallelerdeki rant kavgasından değil, birçok nedenden dolayı, en çok birbirlerine düşmanlık besliyorlardı. Kendi geldikleri köyden, sadece bir kuşak sonra gelenleri bile aşağılıyorlardı bazen.
İslamcıların bir başarısının, bu düşmanlıkların en azından bir parça üzerinden gelen bir kimlik kurmak olduğunu iddia etmiştim doktora tezimde.
Özellikle son on yıldır yapılan sosyolojik araştırmalar, Amerika’daki Latin nüfusun eğilimlerinin yukarıda anlattığım apartkondu sakinlerininkine benzer olduğunu gösteriyor.
Latin kökenli Amerikan vatandaşlarının artan bir kısmı, diğer azınlıklara diş bilemekle kalmıyor.........
© Evrensel
visit website