menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yurtseverlik mi, milliyetçilik mi?

27 1
19.12.2025

Ülkede zaman zaman vatanı, milleti, devleti savunma adına bir milliyetçilik rüzgarı estiriliyor. Bu tür milliyetçiliğin ne ifade ettiğini biraz irdelemek gerekiyor. Öte yandan milliyetçilik ve yurtseverlik genellikle birbiriyle karıştırılan ve aynı anlama geldiği sanılan iki ayrı kavramdır ve bu farkın ne olduğunu da açıklığa kavuşturmak gerekiyor. Özellikle Mehmet Uçum yurtseverliğe yeni bir içerik verme hamlesi yapmışken bu zorunlu hale geliyor. Her kavramda olduğu gibi bu iki kavramın geçmişindeki tarihsel birikim, onları giderek birbirinden ayıran ve karşı anlamlar yükleyen bir yaşanmışlık zinciri bulunmaktadır. TDK sözlüğü milliyetçiliği “Maddi ve manevi açılardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üzerinde tutma anlayışı, ulusalcılık” olarak tanımlamaktadır. Aynı sözlük yurtseveri “Yurdunu ve milletini büyük bir tutku ile sevme” yurtseverliği ise “Yurtsever olma durumu, vatanperverlik” olarak tanımlamaktadır. Bu iki tanım arasında birinin milletle başlaması, diğerinin yurtla başlaması dışında hemen hemen bir anlam farkı bulunmamaktadır. Oysa bu iki kavram birbirinden çok faklı anlamlarla yüklüdür ve bu farklılık bütünüyle bu sözcüklerin tarihsel serüveni ile ilgilidir. Ama bu serüvene karakterini veren kavramların itici gücü değil, toplumsal gelişme ve bunları benimseyenlerin politik ve ideolojik konumlarıdır. Bu nedenle milliyetçilik -yurtseverliğe yaklaşan ulusal demokratik eğilimde olanları ayırarak ifade edersek- süreç içerisinde millet adına dışa bağımlılığa, koyu gericiliğe ve faşizme açılan bir kapı olma anlamı kazanırken, yurtseverlik ilericiliğe, bağımsızlığa, hümanizme ve giderek sosyalizme açılan bir kapı anlamına gelmeye başlamıştır.

Kuşkusuz milletin ve milliyetçiliğin ilerici bir rol oynadığı tarihsel bir dönem yaşanmıştır. Feodal parçalanmışlık içerisinde kapitalizmin gelişmesi, feodal parçalanmışlığa, aristokrasinin yönetimine, dinin etkisinin kırılmasına, kişisel bağımlılık ilişkilerine son verilmesine, pazarın ve ülkede yaşayan halkın birleştirilmesine sağladığı zeminle ilerici bir rol oynamıştır. Bu tarihsel........

© Evrensel