Geceler uzuyor. Karanlık katlanarak. Günler kısalıyor. Aydınlığı azalarak. Güneşsiz soğuyarak geceye kalan.

Ajandalarımız doldu. Kara kara yazılarla. Kıvrık kimi sayfalarla. Sararıp solmuş kimi. Ya yırtılıp atılanlar. Ölü bir yılın kalıntısı hepsi.

Günler karardı. Hep karanlık. Hep korku. Sokak aralarında. Yalnızlaşarak caddenin kalabalığında. Gecenin karanlığına kapayarak gözlerimizi düşlere sığınıyoruz. Uyku tuttuğunda.

Soluk soluğayız. Kovalayanlarca. Kesildi kesilecek soluğumuz. Ne yardıma gelen var, ne önümüz düzlük. Koşu sürüyor. Ölümcül.

Her ırmak, denize ulaşmak isteğinin akışıyla büyür. Coşup durgunlaşarak. Deniz olmanın/olabilmenin mutluluğuyla akar.

Bir kıyı kenti olmanın güzelliğiyledir doğurganlığı İstanbul’un. İki yakası arasında suların aktığı Boğaz’dır ana rahmi.

Güneş çıktı. Kış ortası bir gün. Bulutları delerek. Devirerek dağları. Karanlığın içinden. Geceyi unutturan bir gün. Uzayıp giden aydınlığıyla.

Yaşamak her gün yeni bir gün demek. Geceyi arkada bırakarak yaşananları unutmak. Yeni bir yaşama ulaşmak için. Yeni günle.

Kimse göremez öldüğünü. Bilemez. Yaşadığını bilir. Görür. Yaşama kattıkça kendini. Yaşar. Ölmez.

Ölü bir yıl

Ölü bir yıl

Geceler uzuyor. Karanlık katlanarak. Günler kısalıyor. Aydınlığı azalarak. Güneşsiz soğuyarak geceye kalan.

Ajandalarımız doldu. Kara kara yazılarla. Kıvrık kimi sayfalarla. Sararıp solmuş kimi. Ya yırtılıp atılanlar. Ölü bir yılın kalıntısı hepsi.

Günler karardı. Hep karanlık. Hep korku. Sokak aralarında. Yalnızlaşarak caddenin kalabalığında. Gecenin karanlığına kapayarak gözlerimizi........

© Evrensel