Geceden bir rüzgar eser. Yıldızların arasından. Parıltısını yansıtarak. Işığını taşır sabahın.

Her gün bir yenisi ekleniyor acılara. Sevinçleri, neşeyi, gülüp oynamayı unutturmak için. Susturulunca şarkılar.

Ben gelince sen gitmiş oluyorsun. Sen gelince de ben. Göremeyiz birbirimizi. Beklemeden birimiz.

Simsiyah gecede bir ay doğuyor. Bembeyaz aydınlığıyla. Kışta yazı çağırarak. El ele tutuşanlarla. Sokaklar boyunca.

Pencereyi açınca sokaklar giriyor içeri. Gelip geçen, geçip giden taşıtların bitmeyen homurtuları. Asfalt kokusu. Karartık beton duvarlar. Ne gökyüzünün mavisi, ne kuşların kanat sesi.

Bütün renkler solar akşamla. Siyah beyaz olur sokaklar. Gece inerken akşam sefalarının üstüne. Kör karanlık serpilir. Her yere.

Kışta yazı, yazda kışı özlüyorum. Yazın kavurucu sıcağı, kışın dondurucu soğuğu işlese de tenime. Ben. Sokaktaki adam.

Doğayı, insanı sevmektir aşk. Yaşanan gerçeği, gerçekleri hayaller, düşler, düşüncenle yeniden yaratmak. Aşkın, sevdanın, sevginin egemenliğinde barışa çevirmek. Barış içinde yaşamak, yaşatmaktır aşk.

Tekler yüreğin. Soldukça çiçekler. Acıyla burkulur. Hiçleşince yaşam ölen öldürülenlerle. Dindiremez acıları ne bahar, ne güneş. Uçmadıkça/uçurulmadıkça güvercinler.

El Ele

El Ele

Geceden bir rüzgar eser. Yıldızların arasından. Parıltısını yansıtarak. Işığını taşır sabahın.

Her gün bir yenisi ekleniyor acılara. Sevinçleri, neşeyi, gülüp oynamayı unutturmak için. Susturulunca şarkılar.

Ben gelince sen gitmiş oluyorsun. Sen gelince de ben. Göremeyiz birbirimizi. Beklemeden birimiz.

Simsiyah gecede bir ay doğuyor. Bembeyaz aydınlığıyla. Kışta yazı çağırarak. El ele tutuşanlarla.........

© Evrensel