Mengeneyi elmas gerdanlık gösterme sanatı!
“Cumhurbaşkanı Erdoğan” ‘Türkiye yüzyılı buluşmaları kapanış programında yaptığı konuşmada, “Türkiye attığı kararlı adımlarla artık küresel bir güce dönüşüyor. Bugün barış, huzur, istikrar denince akla ilk Türkiye geliyor” dedi. İlk kez söylemiyor. Söyleyen ortakları da, tekrarlayan Saray medyası zenginleri de vardı ve var. Nitekim ardı sıra gelen günlerde de özel imalat limuzin Togg’uyla tank törenine teşrif buyuran Erdoğan, Türkiye’nin ürettiği sistemlerle “Destan yazmaya devam ettiği”ni; “Her hamlesi her ürünü merakla beklenen bir ülke” haline geldiğini, İHA-SİHA üretiminde dünyada üçüncü sıraya yükseldiğini ileri sürdü.
Bu türden ya da benzeri iddiaları içeren cümleleri R. Tayyip Erdoğan değil de Macron, Modi, Milei, Orban veya Almanya’nın savaş meraklısı başbakanıyla savunma bakanı, ya da hazır Ankara’ya sefere çıkmışken İngiliz başbakanıyla heyetinin sözcüleri de pekaâla kurabilirler. Sonuçta, başka dillerde nasıl söylendiğinden bağımsız olarak Türkçede “Dilin kemiği yoktur’ diye bir söz bulunuyor. Tarihin önceki çağlarında da, kendilerini “cihan hakimi”-”dünya gücü”, “Tanrı’nın yeryüzü vekili” ilan edenler olmuştu. Kanuni, örneğin Fransuva’ya, şarkın ve garbın, şimalin ve cenubun hükümdarı olduğunu söyleyip onu aşağılayıcı mektuplar yazdırmıştı. Döneminin güçlü imparatorluklarından birinin başındaydı. Yakın dönemde Walter Bush “Tanrı Irak’ı vur dedi, vurdum” dediğinde doğru söylemiyordu ama dünya gücü olmasının pervasızlığıyla konuşuyordu.
Bugünün Türkiyesi’ni yönetenlerin ise övünçleri ancak “Ahaliyi aldatma sanatındaki hünerleri”yle ölçülebilir. Böyle olduğuna bin türlü kanıt gösterilebilir. Ama sonunculardan biri bile bir hayli eglendiricidir: KAAN adıyla ürettiklerini söyledikleri “milli ve yerli savaş uçağı”nın motorunun ABD firması tarafından verilmemesi nedeniyle üretilemediğini, Erdoğan’ın Dışişleri Bakanı Fidan açıkladı -ki başkası söyleseydi büyük ihtimal “Manevi değerlere uygun davranmama” gerekçesiyle hapsi boylardı.
Soru ve sorun, “21. yüzyılın Türkiye yüzyılı olması” iddiasının gerçekliği varsayılsa ve Erdoğan’ın üretildiğini ileri sürüp övünç duyulması gerektiğini ima ettiği savaş araçlarının üretiminde yirmi-otuz basamak atlansa dahi, bunun ya da bunların Türkiye’nin tüm ulusları ve ulusal topluluklarından sömürülen ve ezilen halk kitlelerinin yaşamına ne tür bir katkıda bulunacağı, nasıl bir kolaylık sağlayacağıdır. Ve yine soru, gerçekte durumun ne olduğundan........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar