‘İşin fıtratı’ can almaya devam ediyor!
Evrensel ve Birgün gibi iki-üç gazetede yer alan işçi haberlerini takip eden biri, günde ortalama dört-beş işçinin “iş kazası” olarak nitelenen iş cinayetlerinde öldüğünü öğrenmiş olur. Rutin bir hal almıştır ve devam ediyor. Yüksekten düşen, elektriğe ya da makineye kapılan, gazdan zehirlenen, otomatik mekanizmaların çarptığı vs. çeşitli biçimlerde bu cinayetlere her gün yenileri ekleniyor.
Erdoğan “İşin fıtratında var” demişti. 23 yıllık yönetimi döneminde 35 bini aşıp 36 bine yaklaşan sayıda işçi iş cinayetlerinde öldü, on binlercesi sakat kaldı. “İşin fıtratı” önemli! Her ne kadar kaderci anlayışa bağlanmak istense de, kapitalist dünyada, kapitalist üretim sisteminde işçinin hayatının tekil ve kolektif kapitalist kurumlar için öneminin kâr koşullu olduğunun farklı biçimde itirafıdır. İster SOMA’daki türden toplu katliam biçiminde gerçekleşsin ister Antep 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde- Akınal Sentetik fabrikasında çalışan 33 yaşındaki İşçi İsmail Yırtıcı‘nın, fabrikanın çatısından düşerek ölmesi türünden tek tek gerçekleşsin, patronun devlet ya da özel şirket sahibi olması fark etmez, işçi, verimli şekilde çalıştığı, artı değer ürettiği sürece bir “değer” taşır. Ötesi “kendinin ve ailesinin kaderi”dir! Yoksulluğu, ücretinin düşüklüğü, takatsiz kalana........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar