Türk ruhunun uyanışına dair…

Bilindiği gibi, “Ruh’un uyanışı: Hayy İbn Yakzan”, Endülüslü düşünür İbn Tüfeyl’in önemli bir eseridir. Dünyada felsefi romanın ilk örneği olarak kabul edilen bu kitabın kahramanı Hayy, ıssız bir adada gerçeği keşfeder. Yani bir ‘Yüce Yaratıcı’nın olduğunu idrak eder.
Deney ve düşünce en önemli metodudur Hayy’ın. Çünkü ruh, öz vatanını aramaktadır, sürekli O’nu özlemektedir.

Hayy gibi Türk ruhu da, ait olduğu ve geldiği yerin hasretiyle yanmaktadır. Türk ruhu, kaybettiği “Kut”, “Adalet” ve yabancılaştığı “Töre”yi aramaktadır. Bu arayış, aslında yitirilen bir kültür ve medeniyet, yani bir ontoloji arayışıdır. Tarih bilinci ve köklü mirasının yeniden keşfedilmesi ve güncellenmesidir aranan, aynı zamanda… İmparatorluk vizyonu ve âlemşümul bir dünya görüşünün farkına varılmasıdır.

İşte bu uğurda bir ömür tüketen, tarih, sanat ve estetik aşığı bir bilim insanı ve devlet adamı vardı. Adı, Ahmet Haluk Dursun’du bu adamın…

Genç yaşta, hem de görevi başında bir trafik kazasında kaybettiğimiz Haluk Dursun hocanın geçen hafa Hakk’a yürüyüşünün 5’inci yıl dönümüydü. Bu vesileyle, Karaman’da çok mütevazi bir programla yapıldı. Programdan önce, Hollanda’dan Ali Yağcı’nın gayreti ve İl Milli Eğitim ve Kültür ve Turizm Müdürünün destekleriyle, ancak bir vefa örneği olarak tarif edilebilecek, Türkiye’nin tek İlköğretim Müzesinde, ‘Ahmet Haluk Dursun’ adının verildiği bir oda törenle açıldı. Açılışta ve devamındaki........

© Eurovizyon