Sahipsizlerin Sesi Olalım!

Türkiye’de uzun süredir tartışılan “Sokak Hayvanlarından Kurtulalım” konusu benim de en başından beri dikkatle takip ettiğim ve canımı çok acıtan meselelerden biri. Gözlemlediğim kadarıyla insanların çoğunluğu konuya duygusal açıdan yaklaşıyor. Çok da haklılar; vicdanı olan, merhameti ve aklı birbirine paralel işleyen insanlar daha hassas olabiliyorlar. İnsanlık bunu gerektirmez mi zaten?

Yukardaki poster geçen gün Instagram hikayemde paylaştığım yazılarımdan biri. Gelin biz bu meseleyi posterimdeki içeriği baz alarak kanuni çerçeveden ele alalım. Konuya yeni ilgi duyanlar için en azından ilk basamak olur.

Madde 1- Bu Kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.”

2004’te çıkan Hayvanları Koruma Kanunu’nun ilk maddesi bu. Makalenin sonunda size tüm kanun hükümlerini okuyabilmeniz açısından linki de ekleyeceğim. Kanunda sahipsiz hayvanlar, güçten düşmüş hayvanlar ve bunların korunmasına, bakımlarına, öldürülmemeleri ve kasıtlı zarar verilmemeleri ve daha pek çok yasağa dair kanun maddeleri yer alıyor. Okuduğunuzda “Vay be!” diyorsunuz, “Müthiş bir koruma ve farkındalık var. Her şey düşünülmüş, artık sahipsizlerin sırtı yere gelmez!

Madde 4- Hayvanların korunmasına ve rahat yaşamalarına ilişkin temel ilkeler şunlardır:

a) Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir.

b) Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir.

c) Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler........

© Eurovizyon