menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu kadarı kafi!...

6 13
yesterday

Küçük bir mahalle kahvesinde yapılan sohbet bazen büyük bir seminerden daha etkili olabiliyor…

Çünkü samimiyetin gücü, propagandanın gücünden her zaman üstündür…

Son zamanlarda kendimi mümkün olduğu kadar daha rahat mekanlara atıyorum…

Çok bilmişlerin o “formel” ortamlarından uzak duruyorum…

Kibrin, riyanın, nankörlüğün ve sahteciliğin olmadığı bu “salaş” mekanlar beni iyice rahatlatıyor ve yorgunluğumu alıyor…

Yaş altmışa dayanınca, geçmiş yılların yükünün ağırlığını bayağı bir hissediyorsunuz…

Arzu ettiğiniz şekilde yol almanız zorlaşıyor… Sizi zorlayan o ağırlıkları sırtınızdan atmak isteseniz bile çoğu zaman bunda başarılı olamıyorsunuz…

Çocukluğumda yaşlı insanlar niye bu kadar aksi, neden bu kadar tahammülsüz diye sorup dururdum…

Cevabını “yaşayarak” buldum!...

Çünkü 60’tan sonra en iyi ihtimalle geride size kalan zaman 20 sene falan gibi…

Onun da kim bilir ne kadarı hastalıkla boğuşarak, ne kadarı çoluk çocuk derdiyle uğraşarak geçecek?

O nedenle kıymetini anlayan için boşa harcanan bir dakika bile trilyon değerinde!...

İşte tam da bu yüzden insan, hayatında kimleri ve neleri tutacağına daha dikkatli bakmaya başlıyor…

Zamanı hoyratça tüketen ilişkilerden, ruhunu yoran ortamlardan usul usul uzaklaşıyor…

Artık kimseye bir şey ispat etme derdi duymuyor…

Ne olduğunuzu bilen biliyor, bilmeyene de uzun uzun anlatmanın bir anlamı kalmıyor…

Bir........

© Eurovizyon