1953 yılının Şubat ayının son gününde Cambridge Üniversitesi okulları mensubu bilim adamlarından Francis Crick ve James Watson, yoğun kafeinli, bilimsel niteliği yüksek Eagle&Child kahvehanesinde (public house?) buluşup sosyalleştikleri bir günde insan DNA’sının sırrını çözdüklerini duyurdular.
Bu buluşun arkasındaki hikaye biraz buruk ve infial doludur. Rosalind Franklin isimli diğer bir bilim insanı vardır hikayede ama hatırlanmamıştı, çünkü kadındı. Şubat ayının son konusu, bilimsel niteliği yüksek müdavimleri ile bilinen ve yaşamın sırrı da denilen insan DNA’sının keşfedildiğinin duyurulduğu Cambridge şehrinin popüler mekanı olan ‘Eagle&Child’ kahvehanesi/barı olsun!
Bene’t Sokağı’nda, 8 numaradadır. İçmek ve düşünmek, düşünerek içmek, içerek düşünmek. Ancak ‘içmek’ fiili son zamanlarda algılandığı gibi algılanmasın lütfen! İlle de alkollü içecek içmeniz gerekmez. DNA buluşunun şerefine "Eagle's DNA” ismini verdikleri bir biraları da vardır ama kahvesi de şahanedir. Bahçesi, alçak tavanları, tavan ve duvar süslemeleri, farklı konsepti ve öğle yemekleriyle ünlüdür.
Bu tip yerler haberleşmek, fikir alışverişinde bulunmak ve fırsatlardan haberdar olmak için hala ideal yerlerdir ama 1950’li yıllar ve haberleşme yöntemleri düşünüldüğünde daha kıymetli olduğu anlaşılacaktır.
Cambridge........