Ağır ahlaksızlık…!

…suçuna verilen ‘Ağır Ceza…!

Oysa o ‘Dehamdan başka beyan edeceğim hiçbir şeyim yok!’ diyerek dehasıyla Victoria Çağı İngiltere’sinde özgürlüğü vaaz eden metinler yazan İrlandalı idi.

Onu doğduğu veya öldüğü sonbaharda anmak yetmez. Bir de yargılanması yıl dönümünde hayatına bakmak gerekir.

Dublin Trinity College’dan mezun olduktan sonra Oxford Üniversitesi'nde estetizm akımıyla ilgilenen Wilde, 1879’da Londra'ya yerleşti ve bu edebiyat akımı üzerine dersler vermeye başlar. ‘Sanat Sanat İçindir!’ Hayatı da bu noktada değişti.

Oxford’dan Londra’ya geldiğinde sanatçı ve yazarların yaşadığı Chelsea’de, Tite Street’te 34 numarada yaşamaya başladı. Ününe de burada kavuştu. Çünkü ‘Dorian Gray’in Portresi’ni ve ‘Ciddi Olmanın Önemi’ni burada yazdı. Nüktedan ve fantezi karışımı bir tarz sergileyerek kendine bir çevre oluşturdu. Edebiyat uğraşı için kullandığı evinin giriş katını ve merdivenleri beyaza boyatıp, ‘gözlerim saf renkli bir mekanda dinlenmeyi arzu ediyor’ dedi.

1882 yılında New York’ta ders vermeyi kabul etti ve ülkeye girişte gümrük işlemleri sırasında ‘Dehasından başka beyan edeceği hiçbir şeyi olmadığı’ beyanında bulundu. Nüktedanlığına Atlantik kıyılarında da devam etti. 12 ay boyunca Amerikalılara sanat ve estetikle ilgili dersler verdi ve dönüşünde ise Amerika izlenimlerini İngilizler’e aktarmak amacıyla ders vermeye geri döndü.

Sıra dışı bir zekaya ve konuşma yeteneğine sahipti, çok iyi bir eğitim almıştı ve İngilizce’nin yanında Almanca, Fransızca, İtalyanca ve Yunanca bilirdi. Ama nedense İrlanda Dili’ne hakim değildi. Siyaset ile de ilgilenerek Sosyalizmin savunuculuğunu yaptı. ‘Sosyalizmde İnsan Ruhu’ eserinde ‘insanlar kapitalist sistemin yarattığı sosyal problemlerle uğraşırken estetik ve yaratıcı duygularını ön plana çıkaramazlar’ savındaydı.

Yazar olarak tanınmasına rağmen aslında kendisi sadece Dorian Gray'in Portresi........

© Eurovizyon