İSPANYA'YI MAHVETTİK HADİ TÜRKİYE'Yİ DE MAHVEDELİM
Şimdi de Apo'nun ayağına götürmeye hazırlanıyorlar. Bunun Örgüt içinde yaratacağı havayı, uluslararası toplumda uyandıracağı etkiyi biliyorlar. Buna rağmen ısrarla Apo'nun ayağına gidin diyorlar.
İmralı'ya gitmenin anlamı PKK ve onun eli kanlı liderini siyasi bir güç olarak tanımak ve bunu dünyaya ilan etmektir.Bunun sonuçlarını tahmin etmek bile istemiyorum.
Sürecin bugüne kadarki işleyişine bakıldığında, İmralı ve DEMP'in bu talebinin yerine getirileceği anlaşılıyor.
Çünkü aslında -ne yapılacağını ve ne yapılması gerektiğini- hep bu çevrelerin açıklamalarından öğreniyoruz.Onlar "İmralı'ya gidin" diyor, bu taraf baş üstüne diyor. Onlar statü yani Kürt varlığını anayasaya işleyin diyor, bu taraf tamam diyor. Onlar iki dilli eğitim diyor, güya bu tarafta olanlar olabilir, tartışalım diyor. Bu durumda ortada iki iradenin varlığından söz edilebilir mi?
Bütün bu talepleri bir de demokrasi ile ilişkilendiriyorlar.
Ne özerklik, ne iki resmi dil, ne de öteki taleplerin demokrasi ile alakası yoktur.Dünyanın en gelişmiş ülkeleri hem tek ulus-devleti hem de tek eğitim dilini kabul eden ülkelerdir.
Kaldı ki, dertleri daha demokratik bir Türkiye değil,çünkü gerçek bir demokraside istismar edecekleri, kullanacakları bir bahaneleri kalmayacak.Dertleri, Örgüt'ün hak iddia ettiği topraklar için, Türkiye aleyhine,bağımsızlık dahil,mümkün olduğu kadar hak ve........© Enpolitik





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden
Joshua Schultheis